15 Haziran 2011 Çarşamba

ZEHİR Mİ, BAL MI?

            Hakikatler, hikmetler, güzellikler ve sohbetler sır dolu bir suya benzer. Öyle ki, o sudan arılar içer bal yapar, yılanlar içer zehir kusar. Salihlerle beraber olmak, sohbetlerden faydalanmak hususunda bal arısı gibi olmak mümkündür. Bunun için kendimizi doğru tanımak ve her halükarda nefsimizi ölmeden evvel muhasebe etmek durumundayız. Acaba Cenab-ı Mevla(cc)'yı dilden öte, kalb ile anabiliyor muyuz? Özümüz nereye bakıyor, gözümüz nereye? Halimiz Allah(cc)'ı mı hatırlatıyor, nefsaniyeti mi? Görüp müşahede ettiklerimiz kalbimize tesir edip, bizi tefekküre, ibrete ve hikmete mi, yoksa; fasıklığa, nifaka ve hasede mi götürüyor? Kulağımız hangi sesten haz alıyor, gözümüzün, kulağımızın ve diğer bütün azalarımızın şükrüne riayet hususunda ne nispette duyarlıyız? Dilimiz neler söylüyor? Zikir, şükür, salavat ve güzel sözlerle mi meşgul, yoksa; gıybet, yalan, kırıcı, zehirleyici sözlerle mi? Ağzımızdan ruhlara huzur veren, dertli ve yorgun gönülleri dinlendiren cümleler mi çıkıyor,  insanları zehirleyen bir yılan dili mi? Bal arısı gibi insanlara petek petek bal mı sunuyorsun, yok eşek arısı gibi fırsat buldukça iğne mi batırıyorsun? 
            Benlik, gizli şeker gibidir.Gözden kaçan özellikleri dolayısıyla benlik, pençesinden çok zor kaçılabilen bir hastalıktır. İnsan ne kadar olgunlaşırsa olgunlaşsın o, kalbin bir köşesinde saklı kalır. Sinsi bir tilki gibi fırsat kollar. Bir bakıma benlik, gizli şeker gibidir. İnsanı yatağa düşürmeden kendisini fark ettirmez. İnsan farkında olmayınca da tedbirsiz yaşar ve kolayca avlanır. Bu hastalığın reçetesi ise ancak, bir gönül tabibinin tahlilleri neticesinde anlaşılır. Tedavi de yine gönül tabibinin feyizli, manevi sofrasında kolaylaşır. Bunun için, insanın kemalat yolunda gayret etmesi gerekir. Bu da seher vakitlerini değerlendirmek, ölümü düşünmek, gönül sohbetlerinden istifade etmekle olacaktır. Sohbetlerden, nasihatlerden kendisine bir nasihat alacak, bu hususta ciddi olacak, nefsini sorguya çekecek, kendisini daima yenileyecektir. Bütün bunlar ise onu, Yüce Rabbine ve Peygamberine(sav) bir adım daha yaklaştıracaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder