24 Haziran 2011 Cuma

İHLASLI OLUP, YAPTIĞI İYİLİĞE KARŞILIK BEKLEMEMEK

            İhlas, manada çok ehemmiyet arz eden bir husustur. Bedende ruh misali ,amelin ruhta yansımasıdır. İhlassız bir amel, ruhsuz ceset gibidir. Amelin zahiri, hatasız ve güzel de olsa, o amelde ihlas yoksa hiçbir kıymeti yoktur. İhlas; Cenab-ı Hakk'a yaklaşabilme, rızasına nail olabilme gayesiyle her türlü dünya menfaatlerinden yüz çevirmek, kalbi koruyabilmektir.
Hakk Teala'nın rıza ve hoşnutluğunu kazanabilmek için amel işlemektir. Buna salih amel denir. İhlasın meyvesi ihsandır ki, buda kulun Rabbini görüyormuş gibi ibadet ve davranışlarda bulunması, kendini her an ilahi murakabe ve ilahi müşahede altında hissetmesidir.
            İhlas kalbi bir ameldir. Efendimiz(sav) buyurmuştur; ''Ameller niyetlere göredir'', ''Mü'minin niyeti amelinden hayırlıdır.'' Bu itibarla başta ibadetler olmak üzere, bütün hayırlı amellerin Allah(cc) rızası için işlenmesi asıldır. Bu ise ihlasla mümkündür. İhlas, amelleri sırf rıza-i ilahiyeye kasdeder. İfa etmek ve onlar üzerine nefsani gayelerin gölgesini dahi düşürmemek gerekir. Beden için ruh ne ise, amel içinde ihlas o mesabededir.
            İhlassız amel,  ruhtan mahrum kuru bir yorgunluktan ibarettir. Ameller ancak ihlas ve hüsn-ü niyet nispetinde derece kazanır.
''Şüphesiz ki kitabı sana hak olarak indirdik. O halde sen de dini Allah'a has kılarak ihlas ile kulluk et.'' Zümer Suresi(2)
İbn-i Abbas(ra)'dan rivayetle; Bir adam geldi, 'Ey Allah'ın Resulü! Ben hem Allah(cc)'ın rızasını, hem de derecemin halk tarafından bilinmesini talep ederek bir iş yapmaya duruyorum. (Mahsuru var mıdır?) dedi. Resulullah(sav) bunun üzerine şükretti, cevap vermedi. Nihayet şu ayet nazil oldu,''Artık kim Rabbine kavuşmayı ümit ediyorsa, güzel bir amel işlesin ve Rabbine ibadette hiçbir kimseyi ve hiçbir şeyi ortak koşmasın.'' Kehf Suresi(110)
''Allah(cc) sizin vechlerinize ve mallarınıza bakmaz, velakin kalblerinize ve amellerinize bakar.'' Hz.Muhammed(sav)
''İnsanlar ihlaslı amelden başkası ile emrolunmadı.'' Beyyine Suresi(5)
            İhlas; mü'minin amelinin ruhu, candamarı gibidir. İhlaslı olmayan hiçbir amelde hayır yoktur. İhlas, yaptığı herşeyi Allah(cc) için yapma, yapılmayanı da yine Allah için yapmama demektir. Kulluğun sebebi, Allah(cc)'ın emri olmasıdır. Neticesi, Cenab-ı Hakk'ın rızasıdır. Meyve ve semeresi ise Rabbin ahirette verecekleridir. İhsan-ı ilahiyeye nailiyattır. İhlas, insanın dosdoğru ve müstakim olmasıdır. Kalb ameli olan ihlas, önce kalbde başlar, sonra icraatta, muamelatta kendini gösterir. Esas, kalbde hissedilir. Nice güzel ameller vardır ki, ihlassız olduğu için Allah(cc) indinde hiç değeri yoktur. İhlaslı bir dirhem amel, ihlassız batmanlarla yapılan amelden değerlidir şüphesiz.
            Hz.Ömer(ra)'den nakledilen bir hadis-i şerifte Efendimiz(sav) buyurmuştur; ''Ameller ancak niyetlere göredir. Herkesin niyeti ne ise eline geçecek odur. Kimin hicreti Allah(cc) ve Resulü(sav) (rıza ve hoşnutlukları) içinse, onun hicreti Allah(cc) ve Resulü'ne müteveccih sayılır. Kimin de nail olacağı bir dünyalık veya nikahlayacağı bir kadından ötürü ise, onun hicreti de hedeflediği şeye göredir.''
            Sadece hicret değil, bütün ameller niyete göredir. Allah(cc)'ın hakkını gözeten insan Allah(cc)'ı hep yanında bulur. Bu buluş O(cc)'nun rahmeti, inayeti, keremi şeklinde olur.
''Dikkat edin! İnsanın bünyesinde bir et parçası vardır. Eğer o salah bulursa, bütün ceset salah bulur. Eğer o bozulursa, bütün ceset bozulur. O, kalbdir.'' Hz.Muhammed(sav)
            İhlasla yapılan muamelatlar ibadet hükmüne geçer. İhlassız bin rekat namaz kılsa, malının hepsini tasadduk etse, haccın bütün rükunlarını yerine getirse, bu insan ne namaz kılmış, ne hacca gitmiş, ne de tasadduk etmiş olur.
''O takva sahipleri ki, bollukta da darlıkta da Allah için infak ederler. Öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah da (bütün hal ve ibadetlerinde) ihsan sahibi olanlara muhabbet eder.'' Al-i İmran Suresi(134)
            Bu ayette işaret edilen vasıfların değerli olması, rıza-i ilahiyeye, hatta muhabbetullaha vesile olması, ancak ihlastan dolayıdır. Başta işaret edilen takva sahipleri, ihlaslı kul demektir.
''Allah-ü Teala buyurur ki, ihlas benim sırlarımdan bir sırdır. Onu sevdiğim kulumun kalbine yerleştiririm.'' Hz.Muhammed(sav)
''Ben salih(ihlaslı) kullarıma öyle şeyler hazırladım ki, ne gözler gördü, ne kulaklar duydu.''Hadis-i Kudsi
''Kim bir müslüman kardeşinin ihtiyacını Allah rızası için ihlasla temin ederse, Allah-ü Teala'nın dostu olur (yani o kulu Allah sever), (ve yine) bir mü'minin sıkıntısını giderir ve onu sevindirirse Allah o mü'mine mahşerde ve sıratta geçerken nurdan iki ışık ihsan eder.'' Hz.Muhammed(sav)
''Ben kullarımdan; kalbleri hüzünle dolu, boyunları bükük ve bana yönelen kullarımla beraberim.''Hadis-i Kudsi
            Bu hadis-i kudside Yüce Mevla salah ehline işaretle; can-ı gönülden Rabbine yönelen, kalbini yalnız O(cc)'na açan, maddi-manevi derdinin devasını yalnız O(cc)'ndan talep eden, günah ve hatalarından dolayı kalbi hüzünle dolan, gözü yaşlı, bağrı yanık, Hakk'a müteveccih, ihlaslı kullarına işaret ederek 'o kullarımla beraberim' diyor ki, rahmeti, mağfireti, lütfu, ihsanı, rıza ve hoşnutluğu, muhabbeti ile kulunun yanında olduğunu beyan ediyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder