6 Eylül 2011 Salı

MİSKİN

             Nefsin sıfatlarından biri olan miskinlik sıfatı; kişinin tembelliği ve dünya-ukba işlerini sebepsiz yere, sadece tembellikten dolayı ifa etmeyişi demektir. Halk arasında böyleleri; vurdumduymaz, gamsız, mesuliyetsiz, nemelazımcı gibi sıfatlarla anılır.
              Miskin sıfatının kafir sıfatı olduğunu söyleyen alimlerimiz vardır. Bir mümin asla miskin olamaz, olmamalıdır. Yapması gereken pekçok dünyevi ve uhrevi görevleri, mesuliyetleri vardır. Dünyada geçimini, maişetini temin edecektir. Bunun için çalışması gerektiği gibi, ukbası için de çok çalışmak mecburiyetindedir. Bilindiği üzere, ukba hayatı da burada kazanılacaktır. Bu da çalışmak ve fedakarlık ister. Allah'ın(cc) koyduğu yasaları, kanun ve kuralları öğrenmek mecburiyetinde olduğu gibi, gereğince amel işlemekle de mükellef olan insanın çalışması elzemdir. Efendimiz(sav) bu konuda da bize en güzel örnektir. Dünyası, ukbası, insanların huzur ve saadeti için çalışmış, maldan, candan, rahatından fedakarlık etmiş ve Onu(sav) dinleyenlere mesajlar verip, uyarmıştır. Dünyanın, ahiretin tarlası hükmünde olduğunu, burada ekilen kulluk tohumlarının orada rıza-i ilahi olarak, ecir olarak, cennet olarak karşılık göreceğini bizlere bildirirken ''İki günü eşit olan aldanmıştır'', ikazları ile de çalışmaya teşvik etmiştir. ''İlimsiz ibadet eden, değirmen dolabı döndüren beygire benzer,'' beyanları ile de aynı yerde kalıp ilerlememenin inançlı kimseye hiçbir şey kazandırmayacağını bildirmiştir. Halbuki insan daima ilerlemeye, kemale ermeye istidatlı yaratılmıştır. Bu da çalışmadan asla olmaz. Dünya yönü ile; ilerleyip, dünyamızı tenvir etmek, teknikte, teknolojide ve çeşitli sahalarda ilerleyip, kafirin karşısında ezilmemek, bilhassa müminin görevidir. Bunun yanısıra esas görevi de; dünyaya geliş sebebini idrak edip, üzerine düşen kulluk görevini en güzel şekliyle ortaya koymak ve ebedi yurduna eli boş değil, güzel yatırımlar yapmış, güzel eserler göndermiş olarak dönmektir. Bu, müminin varoluş sebebidir. Bunların hiçbiri miskinlikle kazanılmaz. Evet, mümin çalışkan olacak, arı gibi daldan dala konacak, bal hüzmeleriyle kovanını dolduracaktır. Sahabe-i kiram gibi hep 'daha yok mu?' diyecek. Onlar rıza-i ilahiyi kazanmak için arı gibi çalışıyorlardı. Her fırsatı değerlendiriyorlardı. Yine de usanmıyor, bıkmıyor ' daha Ya Resulallah!' diyorlardı. Can gerektiği yerde canlarıyla, mal gerektiği yerde mallarıyla. Yine Efendimiz(sav) bir hadislerinde ''Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya, yarın ölecekmiş gibi de ukbaya çalışın'' derken, bu mevzuda ne güzel bir ışık tutuyor müminlere.
              Şeytanın duhul yollarında biri de miskinliktir. Boş, uyuşuk insanlara şeytan daha kolay duhul eder. Çeşitli vesveselerle hayırdan alıkoyduğu gibi, şerlere de sebebiyet verir. İnsanın sebepsiz yere, tembellikten dolayı çalışmayıp, başkalarına bar olması asla caiz değildir. Bunu Efendimiz(sav) bildiriyor bize. Kur'an-ı Kerim'de de Rabbimiz ayetleriyle bizleri uyarmaktadır. Şu bir gerçek ki çalışıp çabalamadan hiçbir şeye malik olunamaz. Öbür alemde ise herkes gönderdiğinin karşılığını alacaktır. Ekersen, biçmeyi ümit edersin. Yatırım yaparsan, sonunda almayı ümit edersin. 'Herkes ne gönderdiğine baksın' mealindeki ayetler, hep çalışmayı tavsiye ediyor. Hadid suresinde mealen ne bu ciddiyetsizlik, miskinlik dercesine, ''Müminlerin Allah'ı anıp, O'ndan gelen gerçekler karşısında kalplerinin yumuşama zamanı daha gelmedi mi? Onlar sakın daha önce kendilerine kitap verilenler gibi olmasınlar. Onlaerın üzerlerinden uzun zaman geçti de onların çoğu fasıklardan oldu,'' diyerek Cenab-ı Mevla kullarını uyarıyor.
           Yüce Mevla bütün müminleri miskinlikten kurtarsın. Amin....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder