6 Eylül 2011 Salı

GIYBET

              Gıybet; İslam dininde çok kerih görülen ve haram olan bir haslettir. Kur'an-ı Azimüşşan'da yasak bir hüküm olarak bildirilmiştir. Nüzul sebebi ise, sahabe-i kiramdan iki kişinin Selman-ı Farisi(ra) için söylemiş oldukları şu sözdür; ''Selman sulu kuyuya gitse, susuz gelir''. İşte, kardeşleri hakkında bu kadarcıkta olsa rencide edici bir ifade kullanmaları ayetin nüzulüne sebep olmuştur ki, ehl-i imana bu mevzuda ihtar ve din kardeşi hakkında tutum ve davranışlarına bir ölçü getirmiştir.
 
              Gıybet ne demektir? Gıybet; bir kimsenin gıyabında (doğru olsa bile) duyduğu zaman üzüleceği şekilde bahsedilmesidir. Gıybet, pekçok konularda olduğu gibi hali, kali, fiili yollarla yapılabilir. Hali, yani kalbi gıybete su-izan denir. Kali gıybet, dil ile yapılan gıybettir. Fiili gıybette el, göz, kaş işaretleri, vs ile yapılır. Buna da Kur'an'da hümeze, lümeze yapanlar denilir. 
           Kali, yani dil ile yapılan gıybetle ilgili İmam-ı Gazali'nin beyanları şöyledir; ''Bir kimsenin kusurunu, noksanını ifşa etmek gıybettir.'' (Kısa boylu, çok uzun boylu, ağzı şöyle, burnu böyle, rengi kara, kötü huylu, gururlu, buhuldur, vefasızdır, geçimsiz, uzun dilli, beceriksiz, çok konuşur, çok uyur, çok yer, namaz kılmaz, baştan savma kılar, temizliğe dikkat etmez, düzensizdir,...) Efendimiz(sav) şöyle buyuruyor; ''Bir kimse hakkında birşey söylendiğinde, o kimse onu duyduğunda rencide olacaksa o söz doğru bile olsa gıybettir.'' 
             Hali gıybet, daha çok su-i zan denilen karakterdir. Gıybet ve su-i zan aynı ayette inzal olmuş ve her iki durum da yasaklanmış, dinde haram kılınmıştır. ''Ey iman edenler! Zannın çoğundan kaçının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz diğerinizin arkasından çekiştirmesin. Biriniz ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz. O halde Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul edendir, çok esirgeyendir.'' Hucurat Suresi (12)
            ''Gıybetten sakınınız, zira bazı gıybet zinadan daha şiddetlidir.'' Hz.Muhammed(sav) Çünkü, zina eden kimse tövbekar olur, Allah(cc) da dilerse kendisini affeder. fakat gıybet edilen affedinceye kadar, affedilmez. Zinada karşılıklı anlaşma olduğu için kul hakkı olmayıp, gıybette kul hakkı olduğundan bazı gıybetin mesuliyetinin zinadan daha şiddetli olduğu bildiriliyor. ''Kabir azabına sebep olan günahlardan biri de gıybettir.'' Hz.Muhammed(sav) Kalble gıybet, dil ile gıybet gibi haramdır.
         Su-i zan ayetle yasaklanmıştır. Nedir su-i zan? Bir kimsenin kusurunu, noksanını görmediği, duymadığı halde tahmini bir kanaatle zannetmesi ve kalben hüküm vermesidir. (o demiştir, o yapmıştır, o kişiden umulur.) Ve çok kez insan yanıldığını anlar. ''Hak Teala üç şeyi müslümanlara haram kıldı, müslümanların kanını, malını ve su-i zan etmeyi.'' Hz.Muhammed(sav) Allah(cc) buyuruyor; ''Ey iman edenler! Eğer bir fasık size bir haber getirse, onu araştırın, yoksa bilmeyerek bir kavme sataşırsınız da yaptığınıza pişman olursunuz'' Şeytan gibi fasık yoktur. Efendimiz(sav) ''Mümin su-i zandan tamamen boş olamaz, fakat onun selameti, kalbinde hakikat olarak yer etmemesidir,'' buyurur. İnsafa, adalete uymayan, açıkça bilinmeyenleri kalbe şeytan getirir. Şüpheli olan şeyleri elden geldiği kadar iyiye yorumlamalıdır. Düşünmeden kasıtlı olarak değilde gayrı ihtiyari kalbe gelen kötü düşünceler günah değildir. Bir çıkış yolu da olumsuz haber karşısında veya kuvvetli tahminlerle kalbde zuhur eden su-i zan karşısında ''öyledir, kesindir, muhakkak onun işi, onun sözü, görünüşünden belli'' gibi mühür basarcasına hüküm vermeyip, açık kapı bırakmalıdır. Gaybı Allah(cc) bilir. Belki yanılabilirim, zannettiğim gibi olmayabilir demelidir. Tehlikeye düşmemek için bu görüşte olunmalıdır. Gıybetin diğer çeşidi de vardır ki, bu da söz taşımak, nemmamlık etmektir. ''O kıymetsiz kimse insanları ayıplar ve fesadı yüzünden birinden söz alıp diğerine götürür, gammazlık eder,'' Kalem suresi (11)
            Bir defasında Efendimiz(sav) ''Gammaz cennete giremez'' , ''Nemmam cennete giremez'' buyurmuştur. Gammaz ve nemime aynı manaya gelir. ''Size en fenanızı haber vereyim mi? Aranızda söz taşıyanlar, aranızı bozanlar ve insanları birbirine düşürenlerdir'' Hz.Muhammed(sav) Nemime bu kötü vasfın adı, nemman bu vasıfla vasıflanana denir. Nemmamlık yalnız bir kimsenin söylediğini anlatmak değildir. Bir kimsenin rencide olacağı bir işi açığa vuran herkes nemmamdır. İster sözle, ister hareketle, ister işaretle veya yazıyla açığa vurmak nemmamlıktır. Bir diğer gıybet, fiili gıybettir ki, Kur'an-ı Kerim'de Rabbimiz ''Arkadan çekiştirmeyi, yüze karşı eğlenmeyi adet haline getirenlerin vay haline'' buyuruyor. ''Veyl'', yani yazıklar olsun diyerek ağır bir hitapla sureye başlıyor Mevla. Veyl kelimesi bile insana ikaz olarak yeter herhalde. Hümeze, lümeze göz, kaş, ağız, burun bükerek, yüz ekşiterek, el işaretleri ile alaylı alaylı gülmelerle ifade edilen maksatları içerir ki, Kur'an'da ''O hain bakışların altında neler yattığını biliyoruz, sinelerde neler gizlendiğini biliriz'', buyuruluyor. Söylemek istediği rencide edici ifadeleri işaretlerle anlatmaya çalışmak ve o kişiyi aşağılamak adına ne türlü olursa olsun hepsi hümeze, lümeze sınıfına dahildir. Cezası ise malumdur. Hutame diyor Mevla. Alay etmek için yapılan bütün davranışlar da bu sınıfa dahildir. Gıybetin diğer bir çeşidi de mülhem gıybettir. Soy, sülale ve cemaatler hakkında olur. (falan sülale hırsız, hayasız, görgüsüz gibi) Cemaatler arasında şu cemaat şöyle, bu cemaat böyle gibi uygunsuz şeyler söylemek, rencide edici, kırıcı söylenen her söz gıybettir. Bu tür sözler cemaatler, soy sülale hakkında olunca bahsedilen topluluğun tümünün gıybeti yapılmış olur. Söylenen kusurları olmayanlara da iftira edilmiş olur. Böylece içinden çıkılmaz bir felakete düşülür. O kişiyi benden sorun, onu ben bilirim,sizin bilmediğiniz neler var, fakat söylemek istemiyorum dese kafalarda soru işaretleri bırakır ve su-i zana yolaçar. Birçok kötü yorumlara sebep olur. Gözden gönülden düşer. Bu gıybet daha da kötüdür, iftiralara sebep olur. Bu kötü hasletten Rabbimize sığınırız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder