22 Kasım 2011 Salı

MÜCAHEDE

            ''Uğrumuzda mücahede edenleri, yollarımıza yöneltiriz. Gerçekten Allah, iyi davrananlarla beraberdir.'' Ankebut Suresi(69)     
            Nefse, şeytana, kötü duygulara ve din düşmanlarına bütün güçleriyle direnenleri, Allah(cc) rızasına ve cennetine ulaştıracak yollara yöneltecektir. Önemli olan, Allah'a(cc) kulluk uğrunda olanca güçle mücadele etmektir. Ayet, iyi bir kul olabilmek için sarfedilecek gayretin, asla sonuçsuz kalmayacağı, mutlaka hedefe götürücü çıkış yolları bulunacağı müjdesini vermektedir. Hem de Allah'ın(cc) yardımının iyi davrananlarla beraber olduğunu hatırlatmaktadır.
            Mücahedenin cihaddan daha genel olduğu, cihaddan önce de, sonra da yürütülmesi gerekli kulluk gayretini kapsadığı bir gerçektir. ''Ölüm sana erişinceye kadar Rabbine kulluk et.'' Hicr Suresi(99) Mücahede, ölüme kadar süren bir kulluk bilinci ve uygulamasıdır. O  halde, Müslüman yaşadığı sürece mücahede içinde olacaktır.
''Artık kim zerre kadar hayır işlerse onu görür.'' Zilzal Suresi(7) Maddi manevi her iyiliğin ve hayrın en küçük birimine kadar karşılıksız kalmayacağı, açık bir gerçektir. Bu gerçek müslümanı vereceği mücahedede güçlü kılacak, bir takım fedakarlıklara sevkedecektir. İşlenen hayrın sadece karşılığı mı görülecektir? Mükafat olarak bir fazlalık, bir lütuf olmayacak mı? ''Hayır olarak kendiniz için önceden ne gönderirseniz, onu Allah katında daha hayırlı ve mükafatı daha büyük olarak bulursunuz.''Muzzemmil Suresi(20)
''Her kim (ihlas ile Bana kulluk eden) bir dostuma düşmanlık ederse, Ben de ona karşı harp ilan ederim. Kulum, kendisine farz kıldığım şeylerden bence daha sevimli herhangi bir şeyle Bana yakınlık kazanamaz. Kulum (Bana farzlara ilaveten işlediği) nafile ibadetlerle durmadan yaklaşır, nihayet Ben onu severim. Kulumu sevince de (adeta) Ben onun işiten kulağı, gören gözü, tutan eli ve yürüyen ayağı olurum. Benden her ne isterse  onu mutlaka veririm, Bana sığınırsa onu korurum.'' Hadis-i kudsi
            Bütün varlığıyla Allah'a(cc) yönelmiş, Allah(cc) saygısına ters düşen bir yaşayışa meyletmemiş, Allah'ı(cc) dost edinmiş kişilere veli denir. Salih kişilerdir, sürekli Allah(cc) ile olduğunun şuuruyla hareket eden insan demektir. Böyle bir kişiye bu iyi halinden, ibadet ehli oluşundan, iyi müslümanlığından dolayı düşmanlık etmek; onun inanıp gereğince yaşadığı esaslara ve onları koyan Allah'a(cc) düşmanlık etmektir. Allah(cc) böylelerine harp ilan edeceğini bildiriyor. Bunların iflah olmayacağı meydandadır. Allah'a(cc) yakın olmanın en makbul yolu, emredilen farzları yerine getirmektir. Nafilelerle mesafe alınabilir. Farz ve nafileleri işleyen müslüman sürekli mücahede halinde denebilir. Bu ısrar ve devamlılık neticede, Allah'ın(cc) rıza ve sevgisini kazandırır. Allah(cc) kulunu sevince de, artık o kul en büyük desteği kazanmış olur. Onun her işi düzgün, Allah'ın(cc) rızası istikametinde olur. Bütün azaları görevini isabetle yerine getirir. O kul artık Allah'ın(cc) hıfz-ı emanında olur. Tehlikenin boyutu ne olursa olsun, Allah(cc) onu korur, seven sevdiğini yardımsız bırakmaz ve günah işlemekten korunma altına alınmış olur.
            Velhasıl, mücahedenin sonucu Allah'ın(cc) sevgisini kazanmaktır. Bu en büyük mutluluktur. Ancak bütün bunlar, hiçbir Allah(cc) dostunun masum olduğu yani, günah işlemeyeceği anlamına gelmez. Zira kul kusursuz olmaz. Cihad düşmanla, nefisle(cihadı ekber), şeytanla yapılan mücadeledir. Mücahede süreklilik arzeder. Kullukta ciddi gayretli olmalı, günahlardan uzak, takva hatta ittika, vera sınırları içinde yaşamalı, ibadeti artırma gayretinde olmalı, Allah(cc) sevgisine nail edecek hizmet, taat, ibadet ve marifette süreklilik gerektiren muamelatta bulunmalıdır ki, mücahede edildiğinden bahsedilsin. Rabbimiz istikamette olan, dosdoğru yaşayan kullarına korkulardan emin olma, meleklerle dost olma, cennete nail olma, ikram-ı ilahiyeye mazhar olma gibi sayısız nimetler vadediyor.
''Ey iman edenler! Allah'ın hukukunu gözetin, O'nun hukukunu ihlal etmekten sakının. O'na yaklaşmaya vesile arayın ve O'nun yolunda mücahede edin ki, korktuğunuzdan kurtulup, umduğunuza kavuşasınız.'' Maide Suresi(35)
            Mücahede adeta bedendeki kalb gibidir. Devamlı devrede olması gerekir. Nasıl diğer organlar zaman zaman istirahate çekiliyor, ama kalb emr-i ilahi gelinceye kadar vazifesini terk ve ihmal etmiyorsa, insan da mücahede hususunda ne denli gayretli olursa ,kulluğu da o nispette devamlı olur. Gaflet kolay kolay yol bulamaz. Mücahede kalbi bir duygudur. Kul takva derecesine göre hukukullaha saygılı olur, bu da amelde kendini gösterir. Ayette, Allah'a(cc) yaklaşmakta vesile arayın buyurulur. Nedir vesile? İman, salih ameller, hukukullaha riayet, Allah'a ve Resulüne muhabbet, Hak dostlarına saygı, hayırlı işlere koşmak, günahlardan uzak olma gayreti, sabırlı şükürlü olma, kadere rıza, dua, istiğfar, ibadet, Allah'ın(cc) emirlerine riayet, haramlardan sakınma, sünnete ittiba, hubbu lillah, buğzu fillah, gönül alma, dua alma, müminin mümini Allah(cc) için sevmesi, bir tebessüm, bir selam,... hep vesiledir. Yeter ki kul, vesilelerin kıymetini bilip, değerlendirme gayretinde olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder