12 Aralık 2011 Pazartesi

YERYÜZÜNDE İLK CİNAYET

            O zamanın şartları ve Allah'ın(cc) emr-i ilâhisi ile evlenme usulü şöyleydi; Bir batından doğan çocuklar kardeş sayılırlardı ve evlenmeleri haramdı. Ancak diğer batından doğanlarla evlenebilirlerdi. Bu durum şöyle beyân olunur;
           Hz.Havva Validemiz bir batında pek çok çocuk dünyaya getiriyordu. Şimdiki üçüzler, beşizler gibi. Bunlar birbirleriyle evlenemiyorlardı. Şeriata göre haramdı. Ancak ayrı zamanlarda olanlarla nikâh câizdi. İnsanlığın çoğalıp, devam edebilmesi için Allah-ü Tealâ böyle bir hüküm koymuştur. Kâbil aynı batından olan kız kardeşini almak istedi. Hâbil ise bunun şeriata uygun olmadığını, diğer zamanlarda doğan kardeşlerinden birini almasını ihtar etti. Kâbil ikâzı dikkate almayarak, arzusunda ısrar etti. Bunun üzerine, Hâbil kimin doğru hareket ettiğinin anlaşılması için Allah'a(cc) kurban adamalarını tavsiye etti.
           O zamanlar, herkesin mesleği îcâbı elinde bulunan varlıktan verilirdi. Kurban verilen şeyler bir dağ başına konur, bir müddet sonra gidip bakılırdı. Ortadan kaybolan kurban, Cenab-ı Hak tarafından kabul olurdu. Ve iki kardeş Allah'a(cc) kurban adadılar. Bir müddet sonra bıraktıkları kurbanı tetkik için gittiler. Hâbil'in kurban ettiği koç kabul edilmiş, Kâbil'in ise kabul edilmemiş, olduğu yerde duruyordu. Kâbil öfkelendi. Kardeşi Hâbil'i katletti. Bu hususta Kur'an'da şöyle buyurulur;
''Onlara Âdem'in iki oğlunun haberini gerçek olarak anlat. Hani birer kurban takdim etmişlerdi de, birisinden kabul edilmiş, diğerinden ise kabul edilmemişti. (Kâbil kıskançlık yüzünden) Andolsun seni öldüreceğim, dedi. Diğeri de, Allah ancak takva sahiplerinden kabul eder, dedi. And olsun ki, sen öldürmek için bana elini uzatsan (bile) ben sana öldürmek için el uzatacak değilim. Ben âlemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım.'' Mâide Sûresi (27-28)
''Nihayet nefsi onu kardeşini öldürmeye itti ve onu öldürdü. Bu yüzden de kaybedenlerden oldu.'' Mâide Sûresi(30)
''Derken kardeşinin cesedini nasıl gömeceğini ona göstermek için Allah, yeri eşeleyen bir karga gönderdi. Yazıklar olsun bana, şu karga kadar da olamadım ha? Kardeşimin cesedini gömeyim, dedi. Ve ettiğine yananlardan oldu.'' Mâide Sûresi(31)
            Aklın vahyin içinde bir değeri vardır. Yani akıl nakille, vahiyle birleşir, ona müracaat ederse, hikmet çözer. Vahiyden mahrum akıl ise, insanı nefsin âfetlerine sürükler. Akıl bıçak gibidir. Ekmek de keser, insan da. Kâbil'in aklı, ilâhi vahyin dışında kaldığı için, onu sapıklığa götürdü. Ve ahiretini mahvetti.
              Kâbil ile Hâbil'in kişiliklerinde melek, şeytan kutuplaşması vardır. Kâbil şeytan gibi kendi noksanlığını muhatabında aramış, Hâbil ise bir melek gibi tehdit ve töhmetten değil, Allah'tan(cc) korktuğunu hatırlatmıştır. Biri şeytan gibi isyanda, yanlışta diretmiş, nefsine mağlup olmuş, diğeri ise Allah'a(cc) yönelmiştir.
         İnsanlık tarihinde ilk defa meydana gelen kardeş kanı dökme ile ilgili olarak Efendimiz(sav) şöyle buyurmuştur, ''Zûlmen öldürülen her insanın kanının (günahından) Âdem'in oğluna da mutlak bir pay ayrılır. Çünkü adam öldürmeyi ilk adet eden odur.''
''Kim bir hayrı başlatır ve kendinden sonra da onunla amel edilirse, bu kimse hem kendi amelinin sevabını, hem de onu takliden işleyenlerin sevabını eksiltmeksizin alır. Kim de kötü bir iş işlerse, bu kimseye hem kendi işinin günahı, hem de onu takliden işleyenlerin günahı onlarınkinden bir eksiltme hâsıl edilmeden aynen gelir.''Hadis-i şerif
         Çıkan ders, bu açıklamalardan açıkça anlaşılan odur ki, vahiyden mahrum bir akıl, sahibine yarar sağlamaz ve onu tehlikelerden korumaz. Akılla nakil birleştiğinde ise, insan hak ve doğru yolda olup, Allah'tan(cc) başka hiçbir şeyden, hatta ölümden bile korkmaz. Böylece vahiyden mahrum akıl sahibi kardeş kâtili olurken, vahyin nuruyla istikâmeti bulmuş ehl-i takva da şehitlikle şerefyâb olur. Hayra devam edene kendisinden sonra devam eden hayırdan, şerre delâlet edene kendisinden sonra devam eden şerden hisse verilmesi ise ümmet-i Muhammed'e ciddi bir derstir.
Netice olarak,
1.Hz.Âdem yaratılan ilk insandı.
2.Cennet ve dünya hayatını yaşadı.
3.İlk örtünendi.
4.İlk hata yapandı.
5.İlk tövbe edendi.
6.İlk peygamberdi, kendisine 10 suhuf indirildi.
7.İlk tevhid mücadelesi verendi.
8.İlk evlât acısı duyandı.
9.İlk selâmlaşandı.
10.İlk toprağı işleyendi aleyhisselâm.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder