29 Aralık 2011 Perşembe

ASHÂB-I SEBT(CUMARTESİ ASHÂBI)

Ashâb-ı Sebt(cumartesi ashâbı) Mısır ile Medine-i Münevvere arasında, Kızıldeniz kenarında Medyen şehrinde yaşarlardı. Sayıları 70.000 kadardı. Bunlar cumartesi günleri ibadetten başka birşey yapmazlardı. Çünkü ibadetin dışındaki işler o gün için haram kılınmıştı.


Ayrıca, avlanmamak üzere Hz.Davud'a(as) söz vermişlerdi. Daha sonra şeytan vesvese vererek, 'siz avlanmaktan değil, yemekten men edildiniz', dedi. Şeytanın igvası bazılarına câzip geldi ve bir kısmı Allah'ın(cc) emrine muhalefet ederek, balık tuttular. Hem yiyip, hem sattılar. Bunlar cumartesi günü ağ atar, pazar günü çekerlerdi. 

Diğer bir kısmı, avlanmıyor yani, balık tutmuyor, Allah'ın(cc) emrine itaat ediyorlardı. Fakat avlananlara müdahale ve nasihat etmiyorlar, îkazda bulunmuyorlardı. 

Bir diğer kısmı ise, hem Allah'a(cc) itaat ediyor, balık tutmuyor, o günü ibadetle geçiriyor; hem de avlananları îkaz ediyor, sükût edenlere doğru yapmadıklarını söyleyerek emr-i bil marufta bulunuyorlardı.

Bu hususta Rabbimiz şöyle buyurur;
''İçinizde cumartesi günü azgınlık edip de bu yüzden kendilerine 'aşağılık maymunlar olun' dediklerimizi elbette bilmektesiniz.'' Bakara Sûresi(65)
''Bu (ibret dolu) cezayı o zaman hazır olanlara ve sonradan gelenlere bir ibret dersi, muttakiler için de bir öğüt vesilesi yaptık.'' Bakara Sûresi(66)

Çıkan ders;
Allah'ın(cc) emirlerine itaat edip etmeme hususunda insanların durumu ki; bir kısmı Allah'ın(cc) emrine itaat ediyor, bir kısmı hem itaat ediyor, hem de isyankârları îkaz ediyor. Bir kısmı ise emr-i ilâhiye karşısında isyanla muhalefet ediyor. İsyan edenler daha dünyada iken cezâ-i ilâhi ile maymuna dönüşüyor ve öylece ölüyor. Hem itaat edip, hem de diğerlerini îkaz edenler ise selâmette kalıyor. İtaat etmelerine rağmen, îkaz etmeyenler hakkında Kur'an'da açık bir haber olmamakla beraber, onların da maymun şekline girdikleri rivâyet olunuyor. İşte Kur'an'da 'O zaman hazır olanlara ve sonradan gelenlere bir ibret dersi, muttakiler için de bir öğüt vesilesi yaptık,' diye bildirilerek, işin ciddiyeti gözler önüne seriliyor. Her ne kadar Muhammed(sav) ümmetine bu tür cezalar dünyada verilmese de, benzeri ve belki daha şiddetlisinin ahiret hayatında zuhûr edeceği haberleri vardır. İsyan ederek ömrünü hebâ eden, fısk-ı fücur içinde ömür tüketenlere bir ders, mutakiler için de bir öğüttür. Ve yine yalnız Allah'a(cc) itaat etmekle sorumluluktan kurtulunamayacağı, emr-i bil maruf yapmanın şart olduğu da yine bu kıssada açıklanmış oluyor. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder