16 Aralık 2011 Cuma

HZ.İDRİS(AS)

            Kur'an-ı Kerim'de ismi geçmeyen, ancak kendisine suhuf gönderilen Hz.Şit'in(as) torunlarındandır. İnsanlık tarihinde ilk defa dikiş dikme yani terzilik, İdris(as)'la başlamıştır.Kur'an-ı Kerim'de kendisiyle ilgili dört ayet vardır. 
            İdris(as) peygamberlik gelmeden evvel de ibadetle meşgul olurdu. Salih kimselerdendi, salihlerle beraber bulunurdu ve geçimini el emeğiyle bizzat temin ederdi.
Buraya kadar kıssadan çıkan ders;
İdris(as)'ın ibadetle meşgul olması, O'nu(as) peygamberliğe hazırlayan yönlerinden biridir. Mümin de Hakkın rıza ve hoşnutluğuna erebilmek için ibadetle meşgul olmalıdır. 
İkinci olarak, salihlerden ve salihlerle beraber olması gösteriyor ki, salih kalabilmek için salihlerle beraber olmak zaruridir. Hem peygamber vasfıdır, hem Allah'ın(cc) emridir. 
''Ey iman edenler! Allah'tan korkun, sadıklarla beraber olun''
Üçüncü olarak, 'geçimini bizzat el emeğiyle temin ederdi' deniyor. Bu da gösteriyor ki; mümin, kimseye bar olmamaya çalışacak ve maişetini kendi kazanma gayretinde olacaktır.
Dördüncüsü ise, terzilik bir peygamber mesleğidir. Terzilikle iştigal eden müminlere düşen ise, bu kudsi mesleğin hakkına riayet edip, edepsizliğe sebebiyet verecek şekilde hareket etmeden, edebe riayete ve iffeti korumaya vesile olacak şekilde icra etmeleridir. 
            İdris(as) bozulmuş bir kavme gelmişti. Her türlü kötülüğü işliyor, haramı helâl sayıyorlardı. Hak yoldan ayrılmış bu kavme Cenab-ı Hak, İdris(as)'ı gönderdi. Kendisine otuz sahife nâzil oldu. Allah'ın(cc) emir ve yasakları bildirildi. İdris(as) bu ilâhi emir ve yasakları o kavme tebliğ etti. 
            Kendisine tahminen 1000 kadar kişi iman etti. Allah-ü Tealâ Kur'an'da İdris(as)'dan bahsederek şöyle buyurur; ''Kitapta İdris'i de zikret, çünkü O, çok sadık bir peygamberdi.''
''Ey Habibim! İsmail, İdris ve Zülkifl hakkında anlattığımızı da hatırla, onların her biri sabredenlerdendi. Onları rahmetimize kabul buyurduk, doğrusu onlar salih kimselerdendi.'' Enbiya Sûresi(85-86)

Çıkan ders,
İdris(as)'ın  bozulmuş bir kavme gönderilmiş olması hemen hemen her peygamberde olduğu gibidir. Yoldan çıkan, azgınlaşan insanlara Allah(cc), emir ve yasaklarını bildirerek, felâkete düçar olmadan kullarının kurtulmasını murad ediyor ki, bu da Yüce Mevla'nın çok merhametli olduğunu gösterir. İnsana düşen, Rabbinin ihsanı karşısında duyarlı olup, emir ve nehiylerde sorumluluğunun muhasebesini iyi yapmaktır. 
            Her kıssada olduğu gibi bu kıssada da, 'Kendisine iman edenler olduğu gibi, iman etmeyenlerin de çoğunlukta olduğunu ve peygamberlerine türlü eziyetler ettikleri haberini' görüyoruz. Bu da gösteriyor ki, devir hangi devir olursa olsun, hakla batıl çarpışacak, hak tarafında olanlara sabırlı olmak düşecektir. Çünkü sabır peygamberlerin müşterek sıfatıdır. Allah(cc) onlardan bahsederken, 'Onlar sabırlıydı ve salihlerdendi' diyor. Ve yine ayette 'Onları rahmetimize dahil ettik' derken, rahmete dahil olmalarının sebebini, sabırlı ve salih olmalarına bağlıyor. Bir de yine ayette 'O, çok sadık bir peygamberdi' diyerek, Allah'ın(cc) İdris(as)'ı taltif ediyor olması ki, buradan da anlıyoruz ki, Allah'ın(cc) övgüsüne, sevgisine nâiliyatın bir yolu da (doğru, adaletli, güvenilir, verdiği sözü yerine getiren) manalarına gelen sadık olmaktır.
             Melekler İdris(as)ı cemaatler halinde ziyarete gelirler, onunla görüşüp, sohbet ederlerdi. Ömrünün sonuna doğru semaya ref edilmiştir. Bu husus Meryem Sûresi 57. ayette şöyle ifade edilir, ''Biz onu yüksek bir mekana kaldırdık.'' Bu makamdan maksad, Cenab-ı Hakka yakın bir mertebeye veya cennete veya dördüncü kat semaya kaldırılmasıdır. 
              Bu hususta Peygamber Efendimiz(sav) şöyle buyurmuştur, ''Ben miraçta dördüncü semaya vardığımda, İdris Peygamber ile karşılaştım. Cibril bana, bu gördüğün İdris'tir. Ona selam ver, dedi. Ben de ona selam verdim. O da selamıma cevap verdi. Sonra bana merhaba salih kardeş, dedi.'' 
Bu hususu Mevlana(ks) şöyle değerlendirir, ''İdris(as) ve İsa(as) fevkalâde riyâzet ve mücahede ile melekler gibi oldular. Neredeyse yemez içmez hale geldiler. Adeta meleklerle hemcins olduklarından semaya kaldırıldılar,'' buyurmuştur. 
               İdris(as)'ın semaya kaldırılması ve zaman zaman meleklerle sohbet etmesi gösteriyor ki, insan fıtraten melekler gibi olmasa da, riyazat ve mücahede yani nefisle mücahede sonucu meleki yönleri kuvvetlenip, nefsi yönü ıslah olup, salah ehli olabiliyor. Böylece sıdkı, sabrı, salihliği, ibadet-i taatı insanın melekler burcuna yükselmesini sağlıyor ki, İdris(as)'ı bu hususta örnek kul olarak Kur'an insanlığa takdim ediyor. 
İdris(as)'ın bazı nasihatlerinden;
Akıllı kimsenin mertebesi yükseldikçe tevazuu artar,
Akıllı kimse başkasının ayıbına bakmaz,
Kişinin ayıbını yüzüne vurmaz,
Malı çoğaldıkça mağrur olup, ahlakını bozmaz,
Nefsini temiz tutmayanın aklı yok demektir,
Ahiret ile dünya sevgisi asla bir arada bulunmaz,
Dua ettiğiniz zaman niyetiniz halis olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder