10 Mayıs 2012 Perşembe

PEYGAMBERLERİN MÜŞTEREK SIFATI

Cömertlik cümle peygamberlerin müşterek sıfatıdır. Hz.İbrahim'in(as) cömertliği; Hak uğruna canını ateşe atacak kadar, evlâdını kurban edecek kadar ve malını hibe edercesine idi.

Gelen rivayetlerde Hz.İbrahim'in(as) vadiler dolusu koyun sürüleri, develeri, inekleri olduğu söylenir. Yine bir rivayette şöyle denir; ''Cebrail(as), Ya Rabbi nasıl olur da İbrahim dostun olur? Onun nefsi, malı, evlâdı var.'' 

Bunun üzerine Mevlâ Hz.İbrahim'in(as) dostluktaki samimiyetini ispat için önce canı, sonra evlâdı hususunda O'nu(as) ağır bir imtihana tabi tutar ve her ikisinden de yüz akıyla çıkan o yüce Hak dostu bir de malı ile imtihana tabi tutulur. 

Gelen rivayetler bu hususta şöyle der; Bir gün Hz.İbrahim(as) koyun sürüleri ile birlikteyken Cebrail(as) insan suretinde gelir ve selâm verdikten sonra 'Bu koyunlar kimin?' der. 

O(as) da ''Sahibinin! Şimdilik benim yanımdalar, ben bir emanetçiyim..'' der. Cebrail(as) ''Bunları bana satar mısın?'' diye sorar. Hz.İbrahim(as); ''Rabbimin ismini bir defa zikret, sürünün 1/3'ü senin olsun!'' der. 

Bu teklif üzerine Cebrail(as) ''Sübbuhûn, Kuddûsün Rabbüna ve Rabb'ül-melâiketi ve'r-rûh'' diyerek zikreder. Tespih Hz.İbrahim'in(as) çok hoşuna gider. ''Şu tespihi bir defa daha zikredersen, sürünün yarısı senin,'' der. Cebrail(as) de ikinci kez zikreder. 

Hz.İbrahim(as) ''Üçüncü defa zikredersen sürünün hepsi senin,'' der. Cebrail(as) tespihi üçüncü defa tekrarlayınca Hz.İbrahim(as) çobanlarına emreder; ''Bu sürüler bu şahsın. Onun önüne katın, teslim edin,'' deyince Cebrail(as) şöyle der; ''Ben Cebrail'im, seni imtihan için geldim. Ben bu hayvanları ne yapayım?''  

Hz.İbrahim de ''Sen Cebrail'sen ben de Halilim, ben verdiğim  sözden geri dönmem,'' der. Sürü sahipsiz kalır. Yüce Mevlâ bir başka melekle haber verir. ''Sürü satılsın. Parası ile muhtaç olanlara yardım etmek için müessese kurulsun.'' 

İşte bu olay üzerine ilk vakıf kurulur. Hz.İbrahim'i(as) Hakka dost yapan vasıfların başında teslimiyet ve cömertlik vasıfları olduğunda şüphe yoktur.'' ''Allah müminlerden mallarını ve canlarını onlara verilecek cennet karşılığında satın almıştır.'' Tevbe Sûresi(111)

Rıza-i ilahiyeyi kazanmak için Hakkın istediği bedelleri seve seve O'nun(cc) yolunda feda etmek, imanın kemâline vesiledir ve bir cömertlik nişanesidir. 

Bir diğer ayet-i kerimede ''Kimdir o kimse ki Allah'a güzel bir borç versin de Allah da ona kat kat fazlası ile ödesin'' Bakara Sûresi(245) buyurulur.

Bu ve benzeri ayetler Allah-ü Tealâ'nın nasıl Kerim olduğunu gösterir ki, peşinen verdiği nimetlerden feragat eden ve Hak rızası için infâk eden cömert kullarına vaadlerde bulunuyor fazlasıyla. Kat kat mükâfat vereceğini müjdeliyor ve bu durumu bir borç verme niteliğinde değerlendiriyor. 

Şunu unutmamalıdır ki, herşey bir bedel karşılığıdır. Râm olmadan, fedakârlık etmeden sahip olabilmek mümkün değildir. Evet herşey bir bedel ister dedik. Ekmediğin tarlayı biçme ihtimali olmadığı gibi...

Firavunun sihirbazları Hz.Musa(as) mucizesi karşısında ''Âlemlerin Rabbine, Musa ve Harun'un Rabbine iman ettik'' diyerek, derhal secdeye kapandılar. Ahmak firavun öfkelendi ve haykırdı. ''Andolsun ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama kestireceğim.'' Sihirbazlar ise büyük bir iman vecdi ile ''Senin zulmün bize zarar vermez. Senin zararın dünyaya aittir. Ahiret saadeti ise ebedidir,'' diyerek imanlarını cömertçe ortaya koydular. Nihayet nail oldukları iman ve hidayet ile kol ve bacakları çaprazlama kesilerek, şehit ve veli olma saadetine, şerefine nail olarak Cenâb-ı Hakka kavuştular. 

Allah-ü Zülcelâl'in bahşetmiş olduğu maddi manevi nimetleri yine O'nun(cc) yolunda rıza-i ilahiye nail olabilmek için seve seve   infak etmek, sırasına göre maldan, candan ve hakkından vazgeçip helâl etmek suretiyle sehâvetli olmak müminin şiârıdır. 



















































































































Hiç yorum yok:

Yorum Gönder