18 Şubat 2011 Cuma

ADALETSİZLİK,SAHTEKARLIK

Adaletsizlik , sahtekarlıkla eşittir denebilir. İmansız ve ahiret inancı olmayan insanların adaletsiz de olmaları sözkonusudur. Yaptığı haksızlıkların hesabını vereceğine inanmadığı içindir ki, böylesi kötülüklerin peşinde koşar. Ne yazık ki , bu İslam dışı davranış müminlerde de görülebilmektedir.
Dünya düşkünlüğü, iman zayıflığı, merhametsizlik, nefisperestlik ve cehalet gibi vasıflar bu zillete düşmeye yolaçar. Böylesi müminler her devirde görülebilir (miras paylaşımında, ticaret hayatında). İslam pekçok güzelliklerle beraber  adaleti de getirmiştir. Kul hakkına sebep olan bu kötü davranış, Allah(cc)'a ortak koşmaktan sonra gelen en büyük günah ve Allah(cc)'ın affetmeyeceğini beyan ettiği bir durumdur. Allah(cc) yalnız; şirk ile kul hakkını affetmeyecektir. Kul hakkı, helalleşmeyi gerektirir, başka yollarla bu vebalden kurtulmak imkansızdır. Dünyada hakkını alamayan, öbür alemde hakkını muhakkak alacaktır. Efendimiz (sav) ' Kendin için istemediğini , başkası için de isteme ve yapma ',diye buyurmuştur. Bunun tersi adaletsizlik olacaktır. Rabbimiz Kur'an-ı Kerim'inde şöyle buyurmuştur :                                                                                                                                  ' Ey iman edenler ! Adaleti titizlikle ayakta tutan , kendiniz , ana babanız ve akrabanız aleyhinde de olsa Allah için şahitlik eden kimseler olun . (Haklarında şahitlik ettikleriniz) zengin olsunlar , fakir olsunlar Allah onlara (sizden) daha yakındır . Hislerinize uyup adaletten sapmayın , (şahidliği) eğer büker , yahut şahidlik etmekten kaçınırsanız (biliniz ki) Allah yaptıklarınızdan haberdardır.' Nisa Suresi (135)                                                           ' Ey iman edenler ! Allah için hakkı ayakta tutan , adaletle şahidlik eden kimseler olun. Bir topluluğa duyduğunuz kin , sizi adil davranmamaya itmesin. Adaletli olun; bu,  Allah korkusuna daha çok yakışan (bir davranış)tır. Allah'a isyandan sakının. Allah yaptıklarınızı hakkıyla bilmektedir.' Maide Suresi (8)                              Yüce Rabbimiz kullarına adaletli olmalarını öğütlerken, Zatı hakkında şöyle buyurmaktadır  ;                                      ' Biz , kıyamet günü  için adalet terazileri kurarız. Artık kimseye , hiçbir şekilde haksızlık edilmez. (Yapılan iş)  bir hardal tanesi kadar dahi olsa , onu (adalet terazisine) getiririz. Hesap gören olarak biz (herkese) yeteriz.' Enbiya Suresi (47)                                                                                                                                         Her hususta olduğu gibi Efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem'in bu hususta da zirvede olduğuna şüphe yoktur. Bir defasında Medine eşrafının evlatlarından biri hırsızlık yapar. Bu durum Efendimiz (sav)'e anlatılır.' Ey Allah(cc)'ın Resulü ! Bu saygın bir ailedendir. Onun için kapatalım , gereken ceza uygulanmasın ' talebinde bulunurlar. Bunun üzerine Efendimiz (sav) hiddetlenir , 'Sizden evvelki kavimlerin başına gelen musibetlerin bir sebebi de adaletsizlikti. Güçlü kayırılır , güçsüz ezilir ,cezalandırılırdı . Bu suçu işleyen kızım Fatıma(ra) da olsa vallahi elini keserdim ,' buyurur. İslamın temelinde adalet yatar , adalet müminin ayrılmaz bir vasfı olmalıdır.       'Allah(cc)'tan korkunuz , çocuklarınız arasında adalet ve eşitliğe riayet ediniz.'Hz.Muhammed(sav)                           'Bir mümin bir iyilik yapmaya niyet eder ve yaparsa , Allah(cc) ona ; ondan , yediyüze ve daha fazlasıyla mukabelede bulunur, sevap verir. Bir iyiliğe niyet eder , fakat yapamazsa , bir sevap yazar. Bir mümin , bir kötülüğe niyet eder , o kötülüğü yaparsa bir günah yazılır. Eğer o kötülüğü yapmazsa , hiç günah yazılmaz.'Hz.Muhammed(sav)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder