29 Mart 2012 Perşembe

KUR'AN'A KARŞI EDEP

O Kur'an ki, Yüce Mevlâ'nın kelâmıdır. Kur'an-ı Azimüşşan'a saygı ve edep, Allah'a(cc) saygı ve edep sayılır.

Kur'an'a saygı; onu herşeyin üstünde tutmak, layığıyla okuyup, anlamaya çalışmak ve Kur'an'ın binlerce hikmet dolu mesajlarını tetkik edip, kıssalardan ders almaya ve bildirilen ahkâm-ı ilâhiyeye riayet etmeye azmetmek, ihlasla tilâvete devam edip, Kur'an'ın bildirdiği terbiye metodlarıyla nefsi terbiye, tezkiye etmekle olur. 

Bakara Sûresinin ilk ayetlerinde Yüce Allah(cc) buyurur; ''Kendisinde hiçbir şekilde şüphe olmayan o kitap muttakiler için bir hidayet kaynağıdır ve yol göstericidir.'' Bu ve benzeri pekçok ayetler, imanlı kullara Kur'an'ın bir hidayet rehberi olduğunu bildirir. 

Bir ayet-i kerimede 'Sizi zulmetten nura çıkardık' diyerek, Kur'an'sız devrin zulmet devri olduğuna, Kur'an'ın nuzûlüyle insanlığın nura kavuşturulduğuna işaret eder. Fakat devir hangi devir olursa olsun, gönlünü, ruhunu Kur'an'a kapayan zavallılar, güneş ışığına gözünü kapatan misali zulümatta kalmış bedbahttırlar. 

Kur'an tek kelimeyle hidayet rehberidir. Hakkın rızasına, hoşnutluğuna, muhabbetullaha vesiledir. Azamet-i ilahiyeyi tanımaya, aczini anlamaya dolayısıyla uluhiyet karşısında, ubudiyet şuurunu idrâke bir rehberdir.

Peygamber Efendimiz(sav) buyurur; ''Kur'an'a sımsıkı sarılınız. Onu rehber ve kumandan biliniz. Zira o alemlerin terbiyecisi olan Allah'tan gelmiş mübarek bir kelâmdır. O'ndan geldi ve yine O'na varacaktır.'' 

Kur'an insanın ahir ve batınını aydınlatan ilâhi bir nurdur. Onun içindir ki, Kur'an-ı Kerim'e karşı saygılı olmak gerekir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder