20 Mart 2012 Salı

ALLAH'A(CC) KARŞI EDEP

''Hayâ imandandır ve hayâlı olan kimse cennettedir. Hayâsızlık ise kalbin katılaştığındandır. Kalbi katı olan da cehennemdedir.''

''Hayâ ve iman bir aradadır, biri giderse diğeri de gider.''

''Kaba söz ayıptan başka birşey getirmez. Hayâ ve edep de girdiği yeri süsler.''

''Allah'a karşı alabildiğine hayâlı olun. Allah'a karşı gerektiği ölçüde hayâlı olan; kafasını ve kafasının içindekileri, midesini ve midesinin içindekileri kontrol etsin. Ölüm ve çürümeyi de hatırından dûr etmesin. Ahireti dileyen dünyanın sûni güzelliklerini bırakır. İşte kim böyle davranırsa, o Allah'tan hakkıyla hayâ etmiş sayılır.''
 Hz.Muhammed(sav)

Rivayetlere göre Hz.Âdem(as) cennette yasak meyveyi yiyip, dünya hayatına çıkarıldığında; yaptığı hatadan dolayı mahcubiyetten başını kaldırmamış, senelerce başı eğik gözyaşı dökmüştür. Hayâ ve edep ilk insan ve ilk peygamberle gelen bir ihsan-ı ilâhidir. 

İnsan beşeriyet icabı yanılabilir, hata yapabilir. Fakat hayâlı bir mümin Allah'a(cc) isyan olan hususlarda açıkça isyan edemez, isyanda ısrar edemez. Bir insan isyanından dolayı utanmıyor, mahçup olmuyorsa; böyle bir cüretkârlık hayâsızlıktır, edepsizliktir. Bunca nimet-i ilâhi karşısında şükürsüzlük ise, nankörlüktür. Nankörlüğün altında da hayâsızlık, edepsizlik yatmaktadır. Allah'a(cc) karşı saygılı olma, O'na(cc) itaati ve şükrü gerektirir. Hayâlı olan, saygılı olur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder