16 Şubat 2012 Perşembe

SOHBET

Tasavvufta sohbet çok önemlidir. Sohbet ve zikir iki ana unsur olarak değerlendirilir. Bunlardan biri olmazsa olmaz. Tek ayakla yürüyüp mesafe kat edilemeyeceği, tek kanatla kuşun uçamayacağı gibi, tek yönlü terakki olmaz düsturu vardır. Kaide olarak zikir ve sohbet şarttır.

Hatta bu yolun büyüklerinden Şah-ı Nakşibend(ks) Hazretleri buyurur; ''Sohbeti terk eden mürit, yolu terk etmiş sayılır.'' Böylece sohbetin önemine işaret eder. Efendimiz(sav) de arkadaşlarına sohbetle yetişenler anlamına gelen sahabe adını vermiştir ve bir hadislerinde; ''Din nasihatle kaimdir,'' diyerek sohbetin, tebliğin önemini belirtmiştir.

Din-i İslam'ın ilk emri 'OKU' olmuştur ki; göz, kulak yoluyla hak ve hakikâtleri oku, öğren demektir.

Sohbetlerin de kendine has adabı, erkânı olduğu muhakkaktır. Usul olmazsa vüsul olmaz demiş büyüklerimiz. Onun içindir ki, sohbetten yararlanma şartlarını bilip, riayet etme mecburiyeti vardır. Bunlardan bazıları şöyledir;

-Sohbetin kıymeti bilinmeli, sohbet günü iple çekercesine heyecanla, şevkle, hasretle, merakla beklenmelidir.

-Mümkünse boy abdesti alıp, iki rekat Allah(cc) rızası, hayırların celbi, şerlerin def'i için namaz kılarak, namazdan sonra dua ederek(o günün ve her günün hayırla geçmesi, sohbetten bol bol istifade edilmesi, feyiz alınması duasıyla) dili döndüğü kadar Rabbine niyaz edip, maddi-manevi bahşetmiş olduğu nimetlerden dolayı ve böyle kutsi bir yola, salih bir cemaate dahil olmayı nasip ettiği için hamd-ü sena ederek sohbete dahil olunmalıdır.

-Sohbete boş gitmelidir. Malûm, testi dolu ise akan sular ona fayda vermez, boş olursa o da kısmetini alır. Yani zihni, gönlü yersiz düşünce ve yararsız bilgi, istek, arzu, temennilerden boşaltmalı, biliyorum havasına girmemeli, kendini sıfırlayarak ve tüm yersiz fikirlerden boşaltarak gitmeli ki, kısmetini alabilsin.

-Sohbete vaktinde gitmelidir. Tayin edilen saatte gitmelidir. İnsanları bekletmek asla doğru olmaz, kul hakkına sebebiyet verebilir.

-Sohbet edilen mekân mescit mesabesindedir. Onun içindir ki, mescitlerde dünya kelâmı konuşmak mekruhtur. Sohbetten evvel ve sohbetten sonra asla dünya kelâmı konuşulmamalıdır. Sohbete başlama bekleniyorsa tespihle iştigal edilmelidir.

-Sohbet 45 dakika olup, dinleyenler can kulağı ile dinlemelidirler. Duyup, öğrendiklerini kafasında tekrar tekrar hatırlamaya çalışmalı, sonra bu bilgileri kalbine yerleştirmeli ve muamelâta dökmelidir. Yani öğrendikleri ile amel etmeye çalışmalıdır ve dolayısıyla sık sık kendini sorgulamalı, bu öğrendiklerimle ne kadar amel edebiliyorum diye düşünmeli ve böylece diğer sohbet gününü hasretle, heyecanla beklemelidir. Çok acil durumlar dışında sohbete hiçbirşey engel olmamalıdır.

-İhvan birbirini ana-evlât-kardeş gibi sevmeli, bir ailenin fertleri gibi samimi, sıcak, muhabbetli olup, maddi-manevi gereken yardımda bulunarak, kenetlenmelidirler.

-Sohbet başkanı kardeşlerine karşı saygılı, hürmetli olmalı; o dostundan mektup getiren bir postacı gibi kabullenilmeli, kendilerine hak ve hakikâte ait doğru haberler ulaştıran bir vasıta olduğu için sevgide, saygıda, itaatte kusur etmemeye gayretli olunmalıdır. Ve şunu iyi bilmeli ki, hiçbir şahıs kendi kendini görevlendirmez.

Nasıl ki, zahiri dünya işlerinde böyleyse; maneviyata, dine, diyanete ait pek yüce, kutsi meselelerde, ziyadesiyle daha ciddi olarak bu konu ele alınmış bir düsturdur.

Bu yolda baştaki mürşitten tut, sıradan bir grup başkanına kadar her görevli kurallara uygun olarak ehil şahıslar tarafından tayin edilir. Onun içindir ki, ihvan hiçbir yönlü itiraz etmeyip, grubuna tayin edilen başkanı itaatle kabul etmelidir.

-Grup başkanı kardeşine muhabbet besleyip, sevmekle beraber ona takılıp kalmamalıdır. Onun arkasındaki esas memba olan mürşidine rabıtası kuvvetli olup, muhabbeti kavi olmalıdır. Örneğin bir fırıncı sana biriyle bir ekmek gönderse sevgin, minnetin ekmeği getirene mi, yoksa ekmeği gönderen fırıncıya mı daha ziyade olur. Elbette getirene teşekkür etmekle beraber, esas ekmeği gönderen fırıncıya muhabbet edip, minnettar olunması iktiza eder. Böyle muhabbet zinciri misalde olduğu gibi zincirleme birbirini takip eder. Fırıncı da sana ekmeğin kime ait olduğunu tanıtır ki, sebepler kanalı ile hakiki sevgi, muhabbetullah, Allah(cc) sevgisine nailiyat olur inşallah.

-Sohbetten çıkışta çarşı, pazar veyahut dünyalık sohbetler olan yerlere gitmemelidir, değilse feyiz kaybolur. O öğrenilen bilgiler, füyuzat adeta küllenir, istifade edemezsin. Hatta sohbetten sonra olsun, zikirden sonra olsun soğuk su içilmesini uygun görmemişler büyükler. Çünkü 'o anlardaki kalpteki manevi ateşi soğuk su söndürür,' demişler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder