19 Temmuz 2011 Salı

EHL-İ TAKVA OLMAK

            Takva, lugatte nefse zarar verebilecek herşeyden ciddi bir şekilde korunmak ve sakınmak anlamlarına gelir. Şer-i örfte ise kişinin taatte bulunması ve bu surette ahirette kendisine zarar ve elem verecek şeylerden kaçınması diye tanımlanır.
            Takvayla ilgili daha başka tariflere de yer verilmiştir. Bazıları şöyledir;
            1.Allah(cc)'tan uzaklaştıracak herşeyden uzak olmak,
          2.Kulun Allah(cc)'tan başka herşeyden sakınması, yani Allah(cc)'ın rıza ve hoşnutluğunu zedeleyecek her nevi icraatten uzak olması,
            3.Nefsin meşru olmayan hazları terk etmesi ve yasaklardan uzak durması.
            Takvanın bir zahiri, bir de batıni manası vardır. Zahiri anlamı, şeriatın çizdiği hudutlara riayet etmektir. Batıni manası ise, niyet ve ihlasa dikkat etmektir. ''Nefse ve onu yaradılış maksadına uygun biçimlendirene ve yine ona fücur ve takvayı yerleştirene andolsun,'' Şems Suresi(7-8) Bu ayette fücur ve takva birlikte zikredilirken, 'Muttakilerle facirleri bir mi tutacağız?'Sad Suresi(28) ayetinde söz konusu edilen kavramın, takvanın karşıtı olduğuna işaret vardır. 
            İnsan hakikatine zarar verecek, onun asli yapısını bozacak tüm ahlaki zaafların ve menfi davranışların fücur diye isimlendirildiği göz önünde tutulursa, takvanın nefse zarar verecek her türlü tehlikeye karşı onu koruma ameliyesinin adı olduğu kolayca anlaşılmış olacaktır. Her insana fücura meyledecek ve nefsi koruyacak melekeler yaratılışının başında verilmiştir. Kulun vazifesi, takva melekeleriyle nefsini her çeşit pislikten koruyup, yüceltmek böylece dünya imtihanında başarılı olmaktır. 
            Allah(cc) buyurur; '' Ey iman edenler! Müşrikler ancak bir pisliktir.'' Tevbe Suresi(28) Bu ayette açık bir ifadeyle fücurun bir pislik olduğu beyan olunmaktadır. Alimler, bir necaset olarak da yorumlamışlardır. Hz.Muhammed(sav) takvanın kalbde olduğuna işaret eder. Bu, nefsi koruma melekelerinin kalbde bulunduğunun açık bir delilidir. ''Ey iman edenler! Allah'a karşı takva çerçevesinde hareket ederseniz,O  size hakkı batıldan ayırmaya yarayan bir ölçü(furkan) bahşedecek, kötü işlerinizi silip örtecek ve sizi bağışlayacaktır.'' Enfal Suresi(29) Ayette belirtilen 'furkan'a ulaşılmadan, Kur'an'dan gereği gibi istifade etmek mümkün değildir. Kur'an'ın yol göstericiliğinden istifade eden ve gereğince faydalananlar ancak, takva melekeleri güçlü çalışan muttakiler olacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder