14 Nisan 2012 Cumartesi

İSRAFTAN KURTULMAK

Her kötü vasıf gibi bundan da kurtulmanın çareleri nelerdir bir nebze tetkike çalışalım; 

1. Her mevzuda olduğu gibi bu mevzuda da sağlam bir iman, yani bu hususta bildirilen ayet ve hadislere inanmak.

2. Bu konuyu hafife almamak, helâl dairede de olsa israfın helâl olmadığına inanıp kabul etmek.

3. Nelerin israf sahasına girdiğini ve nelerin israf olmadığını iyice bilmek; bu hususta İslâm'ın bildirdiği hudutları tespit edip, inancını, itikadını o minval üzere istikamette kılmak.

4. Nefsi tanımak. ''Nefsini tanıyan Rabbini tanır'' fetvasınca nefsi tanımaya say etmek.

5. Nefis bilindiği üzere emmaredir, yani doyumsuzdur. Nefis ilk yaratılışı itibarıyle Hakka muhaliftir. Hep boş, zararlı, fani şeylerin arzu ve isteğindedir ki, bu arzu ve isteklerinin ardı arkası kesilmez. Onun için ona emmare adı verilmiştir. Çok emredici demektir.

6. Nefsi tanıdıktan sonra,  nefsin yaratılış hikmetine vakıf olduktan sonra, nefisle cihadı kabul etmelidir ki, bu hususta Efendimiz(sav) bir savaş dönüşü sahabe-i kiram hazretlerine ''Cihad-ı sağirden, cihad-ı ekbere dönüyoruz'' buyurmuşlardır. Sahabenin ''Cihadı ekber nasıldır?'' sorularına cevaben 'küffarla savaşın küçük cihat olduğunu, nefisle savaşın ise büyük cihat olduğunu' beyan ederek şöyle buyurmuştur; ''Küffarla cihadın sonunda kazanır, galip gelirsek dünya ganimetlerine nail oluruz. Ölürsek şehit oluruz. Nefisle cihatta ise; galip gelirsek cennet ganimetlerine nail olacağımız gibi, maazallah mağlup olursak cehennem azabına düçar oluruz.''

7. Nefis tezkiyesi yollarına başvurmak ve bu konuda ısrarla kurallara riayet edip; nefsi, emmareden kurtarmaya çalışmak dünyaya geliş, yaratılış hikmetlerinin başında gelir. İnsan bu hususu ciddiye almak mecburiyetindedir. 

8. Bilinen bir gerçek ki; nefis her ne kadar emmare de olsa, Rabbe muhalifte olsa, terbiye olmaya tezkiye olmaya müsait yaratılmıştır. Bu hususu kabul edip, nefsi tezkiye ve terbiye yollarını araştırmak insanlık vazifesidir.

9. Kur'an-ı Kerim'de nefsin terbiye ve tezkiye olabileceğine dair ayetler pek çoktur. Kur'an-ı Kerim'in inzali bir yerde, nefis terbiyesi ile Hakka kulluk yollarını bildirmek içindir. Kur'an-ı Kerim nefisten ve nefsi terbiye metodlarından haber verir. 

10. Nefis; terbiye-i Kur'an ve terbiye-i sünnet-i Resulullah ile terbiye olursa, emmareden levvameye, levvameden mülhimeye, mülhimeden mutmainneye ve oradan da radiye, safiye, kamile gibi üst makamlara kadar çıkmaya namzet bir yaratılışa sahiptir.

11. Onun içindir ki; başta insan nefsini tanısın ve nefsinin herbir hata, kusur ve mezmum sıfatlarını teşhis etsin ve bunların zararlı, yanlış, kendisi için herbirinin ayrı ayrı felaketler olduğuna inanıp, telafisine çalışmayı önce nefsine kabul ettirsin. Sonra da yollarını araştırıp çarelere başvursun. Bu niyeti, ciddiyeti, çaba ve gayreti nispetinde biiznillah nefsin herbir yersiz, zararlı tutumundan kurtulup, İslâm'ın getirdiği güzelliklere serfiraz olur. Böylece faniden bakiye, halktan Hakka, eğriden doğruya, çirkinliklerden güzelliklere doğru güzel vasıflar, güzel ahlâk, güzel ameller işlemeye muvaffak olur.

12. Böylece israfın yerini faydalı şeyler alır. O insan her konuda israf etmemeye azimli, gayretlidir. Evet başlarda da denildiği üzere; zaman israfı, nefeslerin israfı, mal israfı, konuşmada, bakışta, duyuşta, gidip gelmelerde velhasıl insan hayatını içine alan her konuda israf söz konusudur. İşte nefisle cihatı cihad-ı ekber kabul etmiş, nefis tezkiyesi ruh tasfiyesini asıl maksat bilmiş Hak erleri, her türlü israfın kapılarını kapamışlardır. Onların en büyük kederleri, israf içinde geçen zaman ve ömürleridir. 













Hiç yorum yok:

Yorum Gönder