16 Nisan 2012 Pazartesi

ALLAH(CC) İSRAF EDENLERİ SEVMEZ!...

İsraf konusunu birkaç hadis-i şerif ve ayetle kapatalım. Rivayet edilir ki; birgün Efendimiz(sav) yoldan geçerken, yol üzerinde bir şahıs oturuyor ve o şahıs Efendimiz'e(sav) selâm veriyor.

Efendimiz(sav) selâmı almadan geçip gidiyor. Dönüşte yine o şahıs selâm veriyor, bu sefer Efendimiz(sav) mukabele ediyor. Yanında bulunanlar; ''Ya Resulallah! Bu kişi selâm verdi, mukabele etmediniz, şimdi yine selâm verdi, selâmını aldınız hikmeti nedir?'' diye sorunca Efendimiz(sav) cevaben; ''İlk selâm verdiğinde hiçbir şeyle iştigal etmiyordu. Zamanını israf ediyordu. Allah(cc) israf edenleri sevmez. Ben de bu yüzden selâmına mukabelede bulunmadım. Ama şimdi elinde bir çomakla toprağı karıştırıyor. Bir şeyle meşgul olduğu için selâmına selâmla mukabele ettim. Çünkü o toprağı karıştırmakla yararlı bir iş yapıyordu.''

Esas maksad, israfın nelere şamil olduğunu anlamak ve israf içinde olanlardan Allah(cc) ve Resulullah'ın(sav) indinde değerin kaybolacağını idrak etmektir. Zaman israfı bu derece mezmumsa ya bunca varlıktan, servetten, nimet-i ilahiden israf, madde yönlü, mana yönlü yapılan israflar!...

''Bir de akrabaya, yoksula, yolcuya hakkını ver, gereksiz yerde saçıp savurma, zira böylesine saçıp savuranlar şeytanların dostlarıdır. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankördür. Ey ömrünü israf eden kullarım!'' diyerek hitap ediyor ki, böylece ömrün bir sermaye olduğuna ve bunu israf etmenin ne denli bir kayıp, mahrumiyet olduğuna dikkatleri çekiyor.

Ayetin devamında o sonsuz rahmetini hatırlatarak uyarıyor. Tövbe edip, amel-i salih işlemeye davetle ''Allahın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Tövbe edip, amel-i salih işleyin Allah Rahimdir, Gafûrdur,'' diyerek kullarını uyarıyor. 

İmam Gazali israf konusunda pekçok açıklamalar yaparak, konuşma kelâm hususundaki israf görüşünü şöyle beyan eder; ''Bir şeyi anlatmak için iki cümle kafi gelecekse, senin bir üçüncüsünü eklemen israftır.'' Maddeye ve manaya ait her halükârda lüzumundan fazla harcanan herşeyin israf ve malayani olduğu ifade edilmiştir. Bu durum 'o şeyin hakkına tecavüzdür' hükmüne bağlamışlardır. Dileriz Allah(cc) hakikatin sırrına erdirsin. Amin. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder