İman; E-M-N kökünden gelmektedir. İman; inanmak anlamında olmakla beraber, emin olmak ve emin olunan, güvenilen vasıfta olmaktır.
İslâm; inanan, emin olan, güvenen ve bu vasıfları üzerinde cem eden bir müminin İslâm şahsiyeti sergileyerek selâmette olmasıdır.
İhsan; İman ve İslâm'ın hakikâtine nâil olan bir kulun Allah-ü Tealâ'yla beraberlik şuuruna kavuşmasıdır ki, Allah'ın(cc) murakebesinde olduğunun bilinciyle, daima Cenâb-ı Hakkın huzurunda saygı ve edeple hakiki bir kulluk sergilemesidir. Bu durum iman, İslâm ve ihsan şuurunun kulda cem oluşudur. Kuldan istenen de böylesi bir kulluktur.
İman=inanan=güvenen, emin olan aynı zamanda; inanılan, güvenilen, emin olunan kul.
''Allahım! Senin sevgine sebep olan amelleri bana sevdir ve kendi sevgini kalbime ilka buyur.'' Hz. Muhammed(sav)
İnsan Cenâb-ı Hakkın azâmeti karşısında aczini idrak ettiği nispette kibirden, ucbtan salim olur. Yani kibirden kurtulmanın en güçlü yolu kişinin hiçliğini, aczini bilmesidir.
''Kişinin kendisini kusursuz addetmesi kusur olarak yeter.'' Hadis-i şerif (Yani herhangi bir olay karşısında suçu, kabahati başkalarına yükleyerek, kendini temize çıkarması)