29 Mayıs 2013 Çarşamba

MÜFLİS

Efendimiz(sav) sahabeye sorar; ''Müflis kimdir?'' Sahabe-i kiram hazretleri ''Bizim bildiğimiz müflis, malı olmayan veya olup da herhangi bir sebeple elinden çıkan yani iflas edendir,'' diyerek cevaplar. 

Bunun üzerine Efendimiz(sav) şöyle buyurmuştur; 

''Kıyamet günü bir kul mahşer yerine getirilir. Hesabı görülmek üzere amel defterleri açılır. Bu kişinin kabul olmuş pek çok güzel amelleri  mevcuttur. Namaz, oruç, hac, umre, infak, zekât, sadaka, ibadet-i taat gibi. 

Fakat bunların yanı sıra birçok kul hakları vardır. O alacaklılar haberdar edilir. Herbiri hakkını talep eder. O şahsın sevaplarından verile verile öyle hale gelir ki, ecir ve sevapları biter. Fakat alacaklılar bitmez. Bu sefer o alacaklıların günahlarından verilmek suretiyle borçtan kurtulur.''

İşte bu durum maneviyat iflasıdır ki, telâfisi mümkün değildir. Pek çok güzel amellerin neticesi ecirlere nâil olmuş ve cennete girmeyi hak etmişken, kul haklarından dolayı cehenneme gidiş. İşte Efendimiz(sav) 'müflis nedir?' veya 'kime müflis denir?' sorusuna böyle bir açıklama getirerek; hakiki iflâsın ne denli dehşet verici bir felâket olduğunu beyanla, dünya iflasının hakiki iflas olmadığının veya manevi iflâsın yanında maddi iflâsın ciddi bir ehemmiyet taşımadığının altını çizmiş oluyor. 

En azından dünya müflisine bir el uzanabilir. Belini doğrultacak bir sebep çıkabilir karşısına. Ahiret müflisinde böyle bir şans söz konusu değildir ve Allah'tan(cc) başka yardımcısı yoktur. Orada herkesin kendi derdine düşeceğini, kimsenin kimseye yardım etme imkânının olmayacağını, ananın evlâttan evlâdın ana-babasından kaçacağını yine Kur'an haber veriyor. 

İflâsa sürükleyen sebeplerden biri de hiç şüphesiz ki gıybettir, nemimedir, iftiradır, bühtandır, su-izandır. Hatta Kur'an'ın beyânıyla hümeze, lümezedir ki; el, göz, kaş ve çeşitli işaretlerle yapılan gıybettir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder