18 Nisan 2013 Perşembe

HAK DOSTLUĞU

Kıyamet gününde, kula Allah'a(cc) dostluğu kadar itibar edilir. Bunun bir yolu da Hakka dost olanlara dost olabilmektir. ''Dost dostunu Dost'a götürür'' görüşünü iyi değerlendirmek gerekir.

''Hak dostları o dostluğu nasıl kazandılar?'' sorusunun cevabı şudur; Başta ruhlar âleminde verdikleri kulluk sözüne sadık kalarak, tam bir teslimiyetle, sabırla, rızayla, şükürle, zikirle, amel-i salihlerle, Resûlullah'ın(sav) sünnetine ittiba ile yani takva hayatı yaşayarak.

O nûrani kervana dahil olmak istiyorsak, onlar gibi olmak mecburiyetindeyiz. Hastalık ve çeşitli ibtilalar karşısında sabır içinde, şükrederek, asla şikayet etmeyerek. O Hak dostları her biri birer peygamber aşığı, O'nun(sav) yolunu, izini izleyen, O'nun(sav) haliyle hallenip, O'nun(sav) boyasına boyanan Hak aşıklarıdırlar.

Nasıl ki, her bir peygamber insanlara Hakkın tebliğcisiydiler. Hak dostları da onların varisleri olup, Allah'ın(cc) kullarına kulluğun yollarını öğretirler. Yani verasât-ı enbiyadırlar. Genelde bu kutsi vazifeden onlar da hissedar edilmişlerdir.

Bu Hak dostlarının kıymetini bilip, faydalanmaya say-u gayret etmeliyiz. Bir de meleklerle dost olmaya çalışacağız. Bu nasıl olacak? Onlar melek, biz ise insanız. Onların nefsi yok, geçim endişesi yok. Bizim ise pek çok dünya gailelerimiz var doğrudur. Fakat zor da olsa imkânsız değildir. Mümin nefis tezkiyesi, ruh tasfiyesi ile takva ehli olur. Takvalı kula salih ameller işlemek kolay gelir. Hatta zevkle îfa eder. Böylesi imanlı, itaatli, takvalı kulun da melekler dostu olur.

Melekler asla Allah'a(cc) isyan etmezler. İsyan nedir bilmezler. Cenâb-ı Hakkın verdiği emir üzerine vazifelerini îfa ederler. Kula düşen de melekler gibi Cenâb-ı Hakkın emirleri karşısında itaatli olmaya azmedip, muhalefet etmemeye gayretli olmaktır.

Şu var ki, insanda nefis ve onu kışkırtan şeytan olduğu için melekler gibi devamlı safiyetini koruyamaz. Zaman zaman günah işleyebilir. Hakka muhalif davranışlar sergileyebilir. Bu durum insan için gayet tabîdir. Fakat şu var ki Rahman'ür Rahim Kerim olan yüce Allah(cc) bu hususta kullarına affedilme yollarını bildirmiştir. Hatta ''Siz hiç günah işlemeseydiniz sizi yok eder, günah işleyip tövbe eden bir kavim getirirdim,'' buyurmaktadır.

Bu da gösteriyor ki kul günahda, isyanda ısrar etmedikçe Allah(cc) kulunu affedecektir. Hatta şartlarına uygun tövbe-i nasuh edenlerin seyyiâtını hasenâta tebliğ edeceğini beyan etmektedir. Ve kullarını pek çok yollu ecirlere nail edeceğini vadeden Mevlâ, böyle kulluk gayreti içinde olan kulunu meleklerden de ileri derecelere nâil edeceğinin müjdesini vermektedir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder