LÎSÂNIN ÂFETLERİ

Bazı felâketler karşısında kişiler veya toplumlar için 'ettiler de buldular' yorumunu yapmak, o kişiler için sûizanda bulunmak anlamına gelir. Bu durum aynı zamanda kul hakkına sebep olur. Gaybı sadece Cenâb-ı Hak bilir. Ne sebeple geldiği bizlerce meçhul böyle durumlar; yapılan bir zûlüm veya yalnış bir davranışın karşılığı olabileceği gibi, başka sebepleri de olabilir. Böylesi durumlar kimileri için ceza, kimileri için felâket, kimileri için de imtihan olabileceği gibi, bazıları için hayra vesile olabilir.
 

Gıybetin Kur'an-ı Kerim'de haram olduğu bildirilmektedir. Hucûrat sûresinde(11-12) din kardeşini aşağılayıcı bir sözün, işaretin her çeşidini içine alır.

Bu husustaki hadis-i şeriflerden bir tanesi şöyledir; ''Öyle gıybetler vardır ki, yaptığı tahribat dolayısıyla cezası zinadan şiddetlidir.''

Beddua, küfür sayılan sözler, nemime, yalan, iftira, kalp kırma, alay etme, aşağılama İslâm'da yasaklardan olup, haram sayılmıştır.

İlim hakkında Cenâb-ı Hak şöyle buyuruyor; ''Bilenle bilmeyen bir olur mu?'' Burada görülen o ki, bilenle bilmeyen arasında farklılıklar olması lâzım. Bu ilim kişiyi Cenâb-ı Hakka yaklaştırıyorsa, istenen ilim faydalı ilimdir. İlmin ispâtı lâzım. İlim, sahibini takva ehli yapar.

Yine ilim, kişinin amelini ihlâsla kıvama getirir ve güzel ahlâklı olmasını sağlar. Yani ilim; kulun amelinde, ahlâkında, ibadet ve taatında belli olur. Böylesi bir ilm-i ilâhiyeye nailiyettir ki, kişiyi âlâyı illiyyinlere çıkarır. 

Çok dikkat etmek gerekir ki; kişi bildiği halde bilmeyenler gibi yaşarsa, mazallah bunun tehlikesi çok büyüktür. Kur'an böylelerine 'sırtında kitap yüklü merkep gibidir,' buyurmaktadır. İblis ilminden dolayı huzurdan kovulup, lanetlendi. Bu hususta Efendimiz(sav) ''Fayda vermeyen ilimden Sana sığınırım.'' buyuruyor.

Mal, bir nîmet-i ilâhi olduğu gibi aynı zamanda da bir imtihan vesilesidir ki, hem hayra hem de şerre vesiledir. Helâlinden kazanıp, Cenâb-ı Hakkın bildirdiği yollarda kullanır, şımarıp azmazsa, gerektiği şekilde infâk ederse, o mallar vesilesiyle şımarıp azmazsa çok hayırlara nail olur ve Hakka yaklaşmaya, rızaya ermeye vesile olur. Fakat aynı mal şerre de sebep olabilir. Bunun örnekleri çoktur. Kur'an'da beyân olunan Karun gibi.