31 Ekim 2012 Çarşamba

KELİME-İ ŞEHADET'İN FAZİLETİ

Allah Resûlü(sav) buyurur; ''Yaratılmış olan her şeyle Allah'ın arasında bir perde vardır.'' Yine Efendimiz(sav) buyurur; ''Beş çeşit karanlık ve bunların mukâbili beş çeşit de aydınlık vardır; Dünya sevgisi karanlık, aydınlığı ise takvadır. Günah bir karanlık, ışığı ise tövbedir. Kabir bir karanlık, ışığı 'Lâ ilâhe illallah' zikrine devamdır. Ahiret karanlık, ışığı amel-i salihadır. Sırat köprüsü karanlık, onun ışığı da kesin ve kuvvetli imandır. Bu aydınlıklar iklimine giren kişi ebedi saadete nail olur.''

Hz.Peygamber(sav) buyurdu; ''Allah-ü Tealâ mahşer günü, kim Lâ ilâhe illallah demişse, kalbinde de zerre kadar imanı varsa onu cehennemden çıkarır. 'Kim Lâ ilâhe illallah demişse veya Beni zikretmişse veya herhangi bir yerde Benden korkmuşsa onu cehennemden çıkarın;' diye buyurur. Sizden biriniz güzelce abdest alır, sonra da 'Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve resuluhu' derse cennetin sekiz kapısı da ona açıktır ve o kimse dilediği kapıdan cennete girer.'' 

Kelime-i tevhid kalbin nurudur. İnsanın yüzünün nurudur. Rabbimiz, ''Elif lâm mim. İnsanlar yalnız inandık demekle, hiç imtihan edilmeden bırakılacaklarını mı sandılar? Şanım hakkı için onlardan öncekileri de imtihan ettik. Elbette Allah sadık olanlarla, yalancıları bilmektedir,'' Ankebut Sûresi(1-3) buyurarak, iman ve imtihanın  adeta iç içe olduğunu beyan etmiştir. 

Buna göre iman bir lütuf, imtihan da miyarıdır. Kuldan istenilen, sabır ve teslimiyet ile imanı muhafaza ise bir bedel mesabesindedir. Yani Hak Tealâ verdiği lütfun yüceliğini ve değerini idrak ettirmek için, kullarına takdir buyurduğu imtihanlarla onların iktidarı nispetinde adeta bir bedel talep etmektedir. 

Ayet-i kerimede buyurur; ''Allah müminlerden canlarını ve mallarını cennet karşılığı satın almıştır.'' Tevbe Sûresi(111) Dolayısıyla rıza-ı ilâhiyi kazanmak için Hakkın istediği bedelleri seve seve O'nun yolunda fedâ etmek imanın kemaline vesiledir.

Müminlerin şu imtihan dünyasındaki iptila, mihnet ve meşakkâtlerinin ahiret kazancına bir bedel olarak kaydedildiği şüphesizdir. Hasılı; gerçek bir mümin olma, Allah'tan(cc) başkasına kul olma temayülünden tezkiye olunmaya bağlıdır. Bu imtihanları muvaffakiyetle tamamlama gayretinde olma demektir. Bu da imanın icabıdır.

İmanın kemale erebilmesi için şehadeti zedeleyen her türlü davranış ve fiillerden korunma zarureti pek mühimdir. Bu zarûretin farkında olmamak, çok yakın bir gelecekte çaresiz nedâmetlerin girdabında boğulup, helâk olmak demektir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder