21 Haziran 2013 Cuma

AF VE MÜSAMAHA

''Cömertlikte güneş gibi ol, ayıp ve kusurları örtmede gece gibi ol, tevâzuda yer gibi ol, incitme incinme af yolunu tut.'' Hadis-i şerif

''Bir kimseden kardeşi özür diler de özrünü kabul etmezse, onun günahı müslümanların yolunu kesip onlardan haraç alanın günahı gibidir.'' Hadis-i şerif

''Ya Eba Zer! Nerede olursan ol Allah'tan kork, fenalığa karşı iyilik et, halk ile daima iyi geçinmeye bak, halka mülayemette bulun.'' Hadis-i şerif

''Zulüm yapmaktan sakının, çünkü zulüm kıyamet gününde zalime zifiri karanlık olacaktır. Cimrilikten de sakının, zira cimrilik sizden önceki insanları birbirlerini boğazlamaya ve dokunulmaz haklarını çiğnemeye götürmek suretiyle perişan etmiştir.'' Hadis-i şerif

''Ya Resûlallah! Rabbin senden sılayı kat edene sıla etmekle, seni mahrum edene atiye ve ihsan etmekle, sana kötülük edene iyilik etmekle davranmanı emrediyor. İşte İslâmiyet'te ve beşeriyette en üstün ve en yüce ahlâk budur.'' Bu hadis Cibril hadisi diye geçmektedir. Cebrail'in(as) Allah(cc) tarafından Efendimiz'e(sav) getirdiği özel bir mesajıdır ve dolayısı ile ümmetine tavsiyeleridir. 

''Bir şahıs gelerek, (Ya Resûlallah! Bana nasihat lütfunda bulununuz) dedi. Resûlullah da o şahsa (Kendini üzme, kederlenme) dedi. O şahıs aynı suali birkaç defa tekrarladı, O(sav) da her defasında aynı cevabı vererek (kendini üzme, kederlenme) buyurdu.'' 

İzahı; O şahıs alıngan, hassas olup, olur olmaz herşeye kırılıyor, üzülüyor olmalı idi. Efendimiz(sav) ısrarla bu huyundan vazgeçmesini tavsiye etmiştir. Böyle bir karakter insanın sürekli huzursuz, gamlı, kederli olmasına sebep olduğu gibi pek çok su-izanlara da sebebiyet verir. Böylece hem dünyası hem de ukbası açısından zararı büyük olur. Bu duruma halk arasında alınganlık denir. İnsanı içten içe çökertir. 

''Bir şahıs gelerek, (Ya Resûlallah! Bana nasihat et) diyor. O(sav) da o şahsa hitaben (Öfkelenme, gazablanma ve öfkeni yut) buyuruyor. O şahıs aynı suali birkaç defa tekrarlıyor. Her defasında O(sav) aynı cevabı vererek ısrarla gazablanmamasını, müsamahakâr olmasını tavsiye ediyor.''

İzahı; Hadisten anlaşılan o ki bu şahıs celâlli olup, olur olmaz yere gazablanıyor. Celâlli, sert mizaçlı olup öfkesine mağlup olmuş, yani manevi bir hastalık olan gazab kalpte ağır basmış. Bu huyu sebebiyle pek çok günahlara girmesi söz konusudur. İşte böyle bir tehlikeyi önleme açısından O(sav) ısrarla bu huyundan vazgeçmesini söylemiştir. Bir evvelki hadiste 'kırılma, incinme' derken bu hadiste ise 'öfkelenme, gadaplanma' diyor. Böylece her iki karakterin de İslâm dininin esaslarına göre mezmum sıfat olduğuna işaret edilmiş oluyor.

''Kim din kardeşini bir yıl terk edip küs durursa onun kanını dökmüş gibi günaha girer.'' Hadis-i şerif

''Bir müminin din kardeşini üç günden fazla terk edip küs durması helâl değildir. Üç gün geçmişse onunla karşılaşıp selâm versin. Eğer selâmını alırsa her ikisi de sevapta ortak olur. Yok eğer selâmını almazsa almayan günahkâr olur. Selâm veren ise küs olmaktan çıkmış olur (yani ondan vebal gitmiştir).'' Hadis-i şerif 

''Müslümanın din kardeşine üç günden fazla küs durması helâl olmaz. Kim müslüman kardeşini üç günden fazla küs, dargın olarak terk eder ve o hâl üzere ölürse, cehenneme gider.'' Hadis-i şerif

''Öfkesini tutanın Allah ayıbını örter, Allah indinde rızaya nâil olabilmek için bir kulun öfkesini yutmasından daha sevaplı bir yudum olamaz. Güçlü kuvvetli pehlivan herkesi sallayıp yere yatıran değildir. Asıl kahraman kişi öfke zamanında kendini tutan(öfkesini yutan)dır.'' Hadis-i şerif

''Bir kimsede üç haslet bulunursa Allah o kulunu kendi emanında kılar ve rahmeti ile setreder ve muhabbet etiiği kulları meyânına ithal eder. O üç hasletten biri; nimet verildiğinde şükrede, ikincisi kâdir olduğunda affede (yani kendine kötülük yapandan hakkını almaya kâdir olduğu halde affede), üçüncüsü gazap ettiğinde gazabından firar ede(yani öfkesini yutup sabrede). Hadis-i şerif 

Hadisten anladıklarımız;

1) Efendimiz(sav) bu üç güzel haslet her kimde cem olursa, bu şerefli müminin Allah'ın(cc) rahmetine nâil olacağı ve yine Allah'ın(cc) emânında yani muhafazasında olacağı ve muhabbet ettiği dostları arasına nâil olacağının müjdesini vererek, üç hasletin neler olduğunu nurlu beyanlarında açıklamıştır. Rabbin rızasına talip takva ehli için çok önemli bir mesajdır. Özet olarak 1) Ehl-i şükür olmak 2) Affedici müsamahakâr olmak 3) Gazap ehli değil, hilm ehli olmak.

''Merhametli sadece kendisine karşı merhametli olan değildir. Merhametli hem kendisine hem de başkalarına karşı merhametli olandır. Kişinin kendisine merhametli olması günahları terk etmesi, tövbe ederek kötü huylarındn vazgeçmesi ve ibadetlerini ihlasla yaparak Allah'ın azabından kurtulmasıdır. Kişinin başkalarına merhametli olması ise her ne sûrette olursa olsun müslüman kardeşine eza cefa etmemesidir. Müslüman o kimsedir ki, onun elinden ve dilinden insanlar eza ve cefa görmezler, zarara uğramazlar.'' Hadis-i şerif

''Kendin için istemediğini başkaları için de isteme ve yapma.'' Hadis-i şerif

Açıklama; 

Bu kısa ve öz hadisten çıkan ders şöyle ki; 
1) İnsan başkaları  tarafından rencide edilsin istemez, kusurları ifşa edilip gıybeti yapılsın istemez, hiçbir sûrette haksızlığa maruz kalsın veya hakarete uğrasın asla istemez. Benzeri pekçok durum ve ahval vardır ki iftira, bühtan, sû-izan, hased gibi.

2) Kendi şahsına yapılmasını istemediği yersiz davranış ve zulümlerle başkalarına zulmetmemeli demek istenmiştir.

''Komşusu elinden ve dilinden emin olmayan kişi mümin sayılmaz.'' Hadis-i şerif

İzah; İnsan genelde el ve dil ile iyilik ve kötülük yapar. Ehemmiyetine binaen Efendimiz(sav) bu iki uzva dikkatleri çekmiştir.''

''Ameller her perşembe ve pazartesi günü Allah'a arzedilir. Aziz ve celil olan Allah o gün Allah'a hiçbir şirk koşmayan kulun günahını affeder. Bundan sadace kardeşiyle arasında düşmanlık olanı istisna eder (Yani onu affetmez) ve der ki bu ikisini barışıncaya kadar terk edin.'' Hadis-i şerif

''Kin de haset de kul hakkına sebep olur. Onun içindir ki kişinin güzel amellerinin sevabı hakkı olanlara geçer de eli boş kalır.'' Hadis-i şerif

''Kin ile hased işlenen güzel amellerin sevabını yok eder, tıpkı ateşin odunu yok ettiği gibi.'' Hadis-i şerif

''Üç haslet kimde varsa o münafıktır; 1) Söz söyler, yalan söyler 2) Söz verir, sözünde durmaz 3) Emanet edilir, hıyanet eder.'' Hadis-i şerif

Not; Bir imanda münâfık vardır ki, Allah'a(cc) ve Peygamber'e(sav) inanmadığı halde inandım der. İşte o münafıkların başlıca vasıfları bunlardır. Bu vasıflar müminlerde varsa onlar da ameli münafıklardır, günahkârlardır. 

''Ey iman edenler! Eşlerinizden ve çocuklarınızdan size düşmanlık edenler çıkabilir. Böyle olanlara dikkatli olun. Bununla beraber müsamaha eder, kusurlarına bakmaz, affederseniz bu da sizin için bir fazilettir. Çünkü Allah Gafûr'dur ,Rahim'dir. Affı ve ihsanı boldur. Siz kusurları bağışlarsanız, O da size öyle muamele eder.'' Teğabun Sûresi(14)

''Müminler o fazilet sahibidirler ki, onlar şirk gibi günahların büyüklerinden, zina gibi açık fenalıklardan çekinirler ve her ne zaman gazablansalar onlar darıldıkları kimselerin kusurlarını affederler.'' Şura Sûresi(37)

''Ya Ekremel Resûl! Halk ile münasebetlerinde aff-ı mülâyemete yapış, aklen ve şer'an iyi olan  şeyleri emret, delil kabul etmeyen muzır cahillerden yüz çevir, mücadele etme.'' Araf Sûresi(199)

''Öfkesini yenenler, insanların suçunu bağışlayanlar da cennetliktir. Allah iyilik edenleri sever.'' Âl-i İmran Sûresi(134)

''Affetmeniz takvaya daha yakın bir davranıştır. Aranızda lütuf ile muameleyi unutmayın, şüphe yoktur ki Allah işlediklerinizi görüyor.'' Bakara Sûresi(237)

''Bir de sakın zulmedenlere meyletmeyin, sempati duymayın. Yoksa size ateş dokunur. Aslında Allah'tan başka yardımcınız yoktur, sonra O'ndan da yardım görmezsiniz.'' Hûd Sûresi(113)

''Biz onlara zulmetmedik, asıl onlar kendi kendilerine zulmettiler.'' Hûd Sûresi(101)

''Rabbin halkı dürüst hareket eden, hem kendi nefislerini hem de birbirlerini düzeltmeye çalışan diyarları haksız yere asla helâk etmez.'' Hûd Sûresi(117)

''İman edenlere söyle ki, Allah'ın ceza günlerinin gelip çatacağını beklemeyenlerin ezalarına aldırış etmesinler, kusurlarını bağışlasınlar. Çünkü nasılsa Allah herkese yaptıklarının karşılığını verecektir. İman edenlere de sabırlarının, aflarının ödüllerini verecektir.'' Casiye Sûresi(14)

''Rahman'ın kulları yeryüzünde vakarla ve tevâzu ile yürürler, cahiller kendilerine hoşa gitmeyecek laflar attığı zaman (Selâm) der geçerler.'' Furkan Sûresi(63)

Dua; ''Allahım! Rahmetini umuyorum, gözümü açıp kapayıncaya kadar dahi beni nefsimin hevâsıyla baş başa bırakma, her halimi ıslah eyle, şüphesiz Sen'den başka ilâh yoktur.'' Hadis-i şerif

''Rabbine hamdederek onu tespih et, O'ndan mağfiret dile, çünkü O tövbeleri kabul edendir.'' Nasr Sûresi(3)

''Rabbini hamd ile zikret, secde edenlerden ol ve ölünceye kadar Rabbine kulluk et.'' Hicr  Sûresi(98)

''Et dünya mezraatil ehirah'' Şu dünya hayatı ahiretin mezrasıdır, ekim yeridir. Burada ne ekersen, ahirette onu biçeceksin. Karşılığı ya cennet ya cehennem. Hadis-i şerif

Dua; ''Ya Rabbi! Ben herhangi bir mümine onu üzecek ve gönlüne ağır gelecek bir söz söylemişsem, kıyamet gününde o sözü onun için Sana kurbiyet eyle (yani o sözden müteessir olduğu kadar onu Sana yaklaştır).'' Hadis-i şerif

Dua; ''Allahım! Yapıp edegeldiğimiz bütün işlerimizin neticesini hayır ve güzel eyle, bizi dünyada rezil rüsva olmaktan ve ahiret azabından koru, akıbetimizi hayr eyle.'' Hadis-i şerif

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder