2 Ocak 2013 Çarşamba

YEGÂNE SIĞINAK OLARAK NAMAZ

İbadetlerin en müstesnası olan namaz, Allah'a(cc) ilticanın en müstesnasıdır. Bu itibarla herhangi bir güçlük, sıkıntı, musibet, felâket, çile veya azap ve gazap tecellileriyle karşılaştığında hemen namaza sarılmalıdır. Bu Hz.Peygamber'in(sav) hayatında sıkça tatbik eylediği bir sünnet-i seniyyedir.

Hz.Huzeyfe(ra) buyurur; ''Hz.Peygamber(sav) zor bir işle karşılaştığında derhal kendisini namaza verirdi.'' Zira namaz dünyada pekçok musibet ve felaketlere karşı, ahirette de cehennem ateşine karşı bir kalkandır.

Allah-ü Tealâ buyurur; ''Ey iman edenler! Sabır ve namazla Allah'tan yardım isteyin.'' Bakara Sûresi(153)
''Ey Resûlüm! Ailene ve ümmetine namazı emret ve kendin de devam et. Biz senden bir rızık istemiyoruz. Seni biz rızıklandırırız. Güzel akîbet takva sahiplerinindir.''

Böylece korku, musibet ve çile zamanlarında ailesine ve ümmetine namazı emreden Hz.Peygamber(sav), diğer peygamberlerin de herhangi bir zorlukla karşılaştıklarında namaza sarıldıklarını ifade sadedinde ''Önceki peygamberler de felâket ve musibet anında namaza yönelirlerdi,'' buyururlardı. Fezâil-i A'mâl (249)

''Allah bu ümmete zayıfların duası, namazları ve ihlâsları sebebiyle yardım eder.''

Diğer taraftan herhangi bir îkaz-ı ilâhi veya musibeti mucip gafilane amellere sürüklenerek omuzlarına yüklenilen ağırlıkları hafifletmenin ve böylece ilâhi sıyânete nâil olabilmenin yegâne yolu da namaza sarılmaktır. Ya günahlardan temizlik? Tevbe ile birlikte namazla mümkündür. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder