10 Ocak 2013 Perşembe

NAMAZ BİR FARKTIR

Hz.Peygamber(sav) Müslüman olan bir kimseye; ''İslâmın alâmeti namazdır. Kim ki gönlünü namaza vererek, vakitlerini, sünnetlerini gözeterek namazını edâ ederse, o mümindir;'' buyurarak ilk önce namazı öğretir.

Namazın dinin direği olmasının, müminle kâfiri ayıran bir fark vasfını taşıdığını beyân ederdi. Hz.Ebu Bekir Sıddık(ra) namaz vakti geldiğinde etrafındakilere şöyle derdi; ''Ey insanlar! Kalkınız yaktığınız ateşi namazla söndürünüz.''

Namaz sadece müminle kâfir arasında değil, müminle mümin arasında derece bakımından farkı da ortaya koyar. 

Namazın büyük hususiyeti şu hadis-i şerifte de beyân edilmiştir; ''Allah-ü Tealâ hiçbir şeyi iman ve namazdan üstün olarak farz kılmamıştır. Eğer onlardan daha üstün bir şeyi farz kılsaydı, meleklerine onu emrederdi. Halbuki melekler gece ve gündüz bir kısmı kıyamda, bir kısmı rükûda, bir kısmı da secdededirler.''

Namaz cihadın en değerlisidir.

Kişi namaza durduğunda Allah ona teveccüh eder, o namazdan ayrılınca da  teveccühünü ayırır.

Cennetin anahtarı namazdır.

Namaz her mümin kişinin kurbanıdır.

Kimin bir tek namazı dahi geçip gitse, sanki onun bütün malı ve çoluk-çocuğu elinden alınmış gibi olur.

Namazın ehemmiyeti dolayısıyla İslâm onun terbiyesini daha küçük yaşta iken başlatır. Yedi yaşında başlatmayı, on yaşında ise beş vakit kılınmasını önerir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder