İslâm, bir merhamet dinidir. Öyle ki, Kitabullah'ın serlevhası olan Besmele'de Cenab-ı Allah, lafza-i celâlinin yanında merhamet hususiyetini ifade eder.
Rahman ve Rahim kelimelerini zikreder. Nitekim Kur'an-ı Kerim'in bir rahmet ve şifa olduğu İsra Sûresi'nde açıkça beyan edilmektedir.
Diğer taraftan Allah-ü Tealâ'nın peygamberlerine verdiği en yüce hasletlerden biri de merhamet olmuştur. Bilhassa ''Ey Resûlüm! Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik,'' beyanı vechi ile Hz.Peygamber'de(sav) bu vasıf hiçbir beşerin takat getiremeyeceği bir zirve teşkil eder.
O'nun(sav) Taif'te taşlanıp kan revan içinde kaldığı zaman kendisine gelerek, ''Ya Resulallah, arzu edersen şu kavmi helâk edelim!'' diyen başta Cebrail(as) ve diğer meleklere ''Hayır, bunu istemem ben bir rahmet peygamberiyim,'' demesi ve ardından da o kavim hakkında hayır dua etmesi engin rahmetinden sadece bir numunedir.
Hak dostları kulluğu kısaca şu iki hususta ifade etmişlerdir;
a.Tazimli emrillah, yani Allah'ın(cc) emirlerini hürmet ve ihtiramla yerine getirmek,
b.Şefkatli halkillah, yani yaratılana yaratandan ötürü şefkat ve merhamet göstermek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder