19 Haziran 2012 Salı

HAK VE HUKUK DİNİ

İslâm'ın üzerinde durduğu en önemli meselelerin biri de hak ve hukuktur. Öyle ki, Allah(cc) indinde şirkten sonra affedilmeyen ikinci husus kul hakkı olarak beyan edilir. Hatta Hz.Peygamber(sav) vefatı ile neticelenen ağır hastalığı esnasında dahi bu hususa dikkat çekmiş ve bizzat kendisi bitab haline rağmen mescide giderek, ashabı ile helâlleşmiş ve şöyle buyurmuştur;

''Ashabım! Kimin malını yanlışlıkla aldıysam işte malım gelip alsın, kimin sırtına yanlışlıkla vurduysam işte sırtım gelsin vursun.'' 

Böylesine hassas, zarif ve aynı zamanda sağlam temeller üzerine oturtulan İslâm adaleti beşeriyeti hayran bırakacak bir ulvi seviye arz eder. 

Nitekim, 1789 büyük Fransız ihtilalinin fikri temellerini hazırlayandan biri olan filozof Le Fayet meşhur insan hakları beyannamesi yayınlanmadan bütün hukuk sistemini tetkik etmiş ve İslâm hukukunun üstünlüğünü görerek şöyle haykırmıştır, ''Ey Muhammed! Senin adaleti gerçekleştirmek hususunda ulaştığın seviyeyi bir daha kimse gösteremedi.''

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder