10 Temmuz 2012 Salı

VAHDÂNİYET

Yaratıldığı andan itibaren akıp giden, ahenkli, seyri hiç aksamayan, nizâm içinde ve içiçe  olan kâinat sadece tek bir kudretin eseri olduğunu ifade ve izah için kâfidir. 

Ayet-i kerimede buyurulur; ''Allah buyurdu ki, iki ilâh edinmeyin, O ancak bir tek ilâhtır. O halde yalnız Ben'den korkun.''Nahl Sûresi(51)

''Eğer yerde, gökte Allah'tan başka ilâhlar bulunsaydı, yer ve gök kesinlikle bozulup gitmişti. Demek ki arşın Rabbi olan Allah onların yakıştırdıkları sıfatlardan münezzehtir.'' Enbiya Sûresi(22) 

''Kim Allah'a ortak koşarsa muhakkak Allah ona cenneti haram eder, varacağı yer ateştir. Zulmedenlerin yardımcıları yoktur.'' Mâide Sûresi(72)

''Allah kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz, bundan başkasını dilediği kimse için bağışlar. Allah'a ortak koşan kimse büyük bir günah (ile) iftira etmiş olur.'' Nisa Sûresi(48)

İslâm'ın dışındaki diğer semâvi dinler ilk gönderildikleri şekilleriyle aynı oldukları halde, sonradan yapılan tahriflerle asli hususiyetinden çok farklı bir muhtevaya sokulmuşlardır. 

İslâm inancı ve Kur'an-ı Azimüşşan, Allah-ü Zülcelâl'in ehadiyetini, vahdaniyetini bildirmektedir. Allah(cc) birdir, ehaddir. Zatında, sıfatında, esmasında birdir. İman eden, ikinci bir varlığa asla ihtimal bırakmayacak inanışta olmalıdır. İman, İslâm bunu ister ve bunu emreder.

Bu İslâm'a dâhil oluşun birinci adımıdır. Bu adımı lâyıkı ile atanlara Cenâb-ı Hak nice rahmet, bereket, ihsan kapılarını açar. Vahdâniyet Allah'ın(cc) zâtına ait bir sıfattır. Bu hususta en küçük bir eksiklik, fazilet ifade eden sayısız amellerle telâfi olunamaz.

Yüce Allah'ın(cc) birliğini, vahdâniyetini inkâr bir küfürdür ki, Hâlık'ın zâtına karşı işlenmiş bir cürümdür. Bu itibarla kullardan Cenâb-ı Hakkın istediği ilk husus iman, sonra amel-i salihtir. İman edilmesi gereken şartların başında Allah'ın(cc) vahdâniyetine iman gelir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder