Allah(cc) ilim sahibidir ve O'nun(cc) ilmi herşeyi kuşatmıştır. O'nun(cc) ilmi dışında kalan hiçbirşey yoktur. O(cc) olmuş, olacak herşeyi hakkıyla bilendir. Herşey O'na(cc) uyar ve aşikârdır. Ayet-i celilede şöyle buyurur; ''Şüphesiz ki ne yerde, ne de gökte hiçbirşey Allah'a gizli kalmaz.'' Âl-i İmran Sûresi(5)
''De ki içinizdekileri gizleseniz de, açığa vursanız da Allah onu bilir. Allah herşeye kâdirdir.'' Âl-i İmran Sûresi(29)
''O, kullarının ne yaptıklarını ve ne yapacaklarını bilir (O'na hiçbirşey gizli kalmaz.) O'nun bildirdiklerinin dışında insanlar O'nun ilminden hiçbirşeyi tam olarak bilemezler.'' Bakara Sûresi(255)
''Hiçbir nefis yarın ne kazanacağını bilemez.'' Lokman Sûresi(34)
''Size ilimden ancak az bir nasip verildi.'' İsra Sûresi(85)
''Nice hoşlanmadığınız şey (vardır ki) sizin iyiliğinizedir ve (nice) sevdiğiniz şey (vardır ki) sizin kötülüğünüzedir. Siz bilemezsiniz, Allah bilir.'' Bakara Sûresi(216)
Gerçekten de insanoğlu hikmetini bilemediği nice kahır suretindeki tecellilere başlangıçta pek üzülür. Ondaki saklı olan rahmeti göremez. Bazen de lütuf suretindeki tecellilere kendini kaptırır, ondaki ve onların içinde gizli olan kahrın farkına varmaz.
Bunun içindir ki kula düşen ''Biz bilmeyiz ancak Allah bilir'' şuuruyla ilm-i ilâhiyeye teslim olmaktır.Bu teslimiyette hiç şüphesiz marifetullah(Allah'ı bilme) ile olur. Zira hiçbir ilim, bu husustaki cehaletin getireceği kötü neticeleri bertaraf edemez.
İlm-i ilâhi düşünce ve fikir mahsûlü olmaktan münezzehtir. Şu kainatta görülen hiçbir akıl ve iradenin erişemeyeceği derecede ince nizâm-u ahenk, Cenâb-ı Hakkın sonsuz ilim sahibi olduğunun delilleridirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder