ZİKİR

Ebu Hureyre'den(ra) rivayetle; ''Kelima tani habibe tani ilerRahmani hafife tani alel lisani sağiratani fi mizani, sübhanallah vebi hamdihi sübhanallahil azim.'' İki kelime vardır ki; Rahman Tealâ'ya sevgili, lisanda hafif, mizanda ağır. Her kim bu kelimeleri günde yüz kere zikrederse yani 'sübhanallah ve bihamdihi' derse o kimsenin hataları deniz köpüğü kadar da olsa dökülür, yani mağfiret olur. Bu hadis-i şerif müminler için büyük bir tebşirdir. 

Hz.Muaz'dan(ra) rivayetle; ''Ya Muaz! Günde kaç defa Allah'a zikrediyorsun? On bin defa lâ ilâhe illallah diyerek mi? Bak sana bazı kelimeler öğreteyim, bu (senin için) on bin defa demenden daha kolaydır. Şöyle de; lâ ilâhe illallah adede kelimatihi, lâ ilâhe illallah adede halkıhi, lâ ilâhe illallah zinete arşihi, lâ ilâhe illallah mil'e semavatihi, lâ ilâhe illallah misle zelike meahü, velhamdülillah misle zelike maahü. 

Türkçesi;

Allah'ın kelimeleri adedince lâ ilâhe illallah

Allah'ın yarattıkları adedince lâ ilâhe illallah

Arşın ağırlığınca lâ ilâhe illallah

Semalar dolusu lâ ilâhe illallah

Bununla beraber bunların mislince lâ ilâhe illallah

Bunların mislince elhamdülillah.

Ya Muaz! Böyle dersen ne bir melek sevabını yazmaya takat getirebilir, ne de bir başkası. Hadis-i şerif

''Ne ben ne de benden evvelki nebiler;
'sübhanallah velhamdülillah velâ havle velâ kuvvete illa billahil aliyyil azim 

ve sübhanallah ve bihamdihi sübhanallahil azim

ve sübhanallah velhamdülillah velâ ilâhe illallah vallahü ekber' tespihlerinden daha efdal bir kelime ile tespih etmemişlerdir. Ya Hafza! Çok konuşmaktan sakın, söylenen şey zikrullah olmadıkça kalbi öldürür, fakat Allah'ın zikri kalbi diriltir, Allah'ın zikrini çok yap.'' Hadis-i şerif

''Muhakkak ki Allah'ın 99 ismi vardır, bunları ezberleyen cennete girer ( bu isimlerin tecellisine mazhar olan, sıfatullahla sıfatlananlar). Hadis-i şerif

''Ey ademoğlu! Fecirden ve asrdan sonra bir saat Beni zikret, bunların arasına Ben kefilim.'' Hadis-i kudsi 

Not; Fecir güneşin doğmasından bir saat evvelki zaman, asr ise ikindiden sonra güneşin batmasından bir saat önceki zamanıdır.

''Dünya lezzetlerini ve eğlencelerini terk edip de gençliğiyle beraber Allah'ın taatına yönelen gence Allah 72 sıddıkın ecrini verir ve ona şöyle hitap eder;  Ey şehvetini terk ederek gençliğini Benim uğrumda ve Benim yolumda feda eden genç! Sen Benim yanımda bazı meleklerim gibisin.'' Hadis-i şerif

'Tahkikan sizden ana en yakın olanınız beni çokça salât ve selâmla yâd edeninizdir.'' Hadis-i şerif

''Lisanı ile Cenâb-ı Hakkı zikredip de ameli ile isyan edenlere yazıklar olsun ! Lisanı ile Allah'ı zikrederken kalbi ile Allah'a isyan edenlere de yazıklar olsun!'' Hadis-i şerif 

''Elhamdülillahillezi tevaze-a küllü şey'in li azametihi

 Velhamdülillahillezi zelle küllü şey'in li izzetihi

 Velhamdülillahillezi haza-a küllü şey'in li mülkihi

 Velhamdülillahillezi tesleme küllü şey'in li kudretihi'' 

''Her kim günde bir defa (sübhanel kaimidde imi, sübhanel hayyül kayyum, sübhanel hayyüllezi le yemut, sübhanallahil azim ve bihamdihi sübbuhun kuddusun rabbüna ve rabbül melaiketi verruh sübhanel aliyyil eğle sübhanehü vete alâ) derse cennetteki makamını görmedikçe ölmez, yahut ona gösterilmedikçe ölmez.'' Hadis-i şeri''B

bir kimse geceleri okuduğu zikir ve duasını okumadan veya tamamlamadan uyur da sonra onu sabah namazından (sonra) öğle namazı zamanına kadar okursa, gece okumuş gibi sevap alır.'' Hadis-i şerif

''Ey Abdullah! Filan kimse gibi olma, çünkü geceleri ibadete devam ederken sonra geceleri ibadet etmeyi bıraktı, terk etti.'' Hadis-i şerif

İzah; Kararsızlık kadar zararlı bir davranış yoktur, çünkü kararsızlar ya hiçbir şey yapamazlar, yada başladıkları birşeyi neticeye ulaştıramazlar.'' Hadis-i şerif 

''Allah kıyamet gününde hiçbir gölgenin bulunmadığı, ancak Allah'ın arşının gölgesinin bulunduğu o günde yedi zümreyi kendi gölgesinde gölgelendirir. Bunlardan biride tenhalarda Allah'ı zikreden ve Allah korkusundan  gözlerinden yaş akanlardır.'' Hadis-i şerif

''Hz.Aişe'den(ra) rivayetle; Zikir yetmiş kata kadar fazilet kazandırır. Kıyamet günü olduğunda Allah-ü Tealâ yaratılmışları hesaba çekmek için huzurunda toplar. Bu sırada hafaza melekleri de hıfzettiklerini ve yazdıklarını getirirler. O zaman Allah şöyle buyurur; Hele bir bakın kulumun başka birşeyi kalmasın! Melekler şöyle der; Yarabbi hiçbir şey bırakmadık. Ne bildiysek, ezberimizde ne kaldıysa onları sayıp yazdık. Bunun üzerine Allah o kuluna şöyle hitap eder; Katımda senin bir iyiliğin var, sana onunla mükafat vereceğim ki o hafi zikirdir, buyuracaktır.''
Not: Hafi; gizli, sessiz, kalple yapılan zikir, tefekkür, güzel niyet gibi kalbe ait olan zikir.

Hz.Ebu Derda'dan(ra) rivayetle; ''Ey ümmet ve ashabım! Size Allah yolunda amellerinizin en hayırlısını, en temizini, derecelerinizin en yükseğini, altın ve gümüş sadaka vermekten ve düşmanlarınızla karşı karşıya gelip sizin onların, onların da sizin boyunlarınızı vurmalarından(cihattan) daha hayırlısını haber vereyim mi? Sahabe sordu; O nedir Ya Resûlallah? Efendimiz(sav) cevaben; Devamlı Allah'ı zikretmektir, buyurdu.''

''Kalplerde demirler gibi yani demirlerin paslandığı gibi paslanır. Denildi ki onun cilâsı nedir? Kalplerin cilâsı Kur'an tilâveti ve zikrullaha devamdır .'' Hadis-i şerif

''Herhangi bir topluluk oturdukları meclisten Allah'ı zikretmeden kalkarsa, merkep leşi yanından kalkmış gibi olurlar, o meclis onlar için bir pişmanlık olur.'' Hadis-i şerif

''Üç kişinin duası red olmaz; 1)Köle azad edenin 2)Oruçlu orucunu açtığında 3)Mazlumun duası. Mazlumun duası semaya yükseltilir.'' Hadis-i şerif

''Bir cemaat oturduğu mecliste Allah'ı anmaz ve peygamberine salât ve selâm getirmezse, bu meclis onlar için bir nedâmet olur. Allah dilerse onlara azap eder, dilerse mağfiret eder.'' Hadis-i şerif

Hz.Ebu Hureyre'den(ra) rivayetle; Kim bir mecliste oturur ve orada bir sürü manasız ve faydasız sözle vakit öldürür de o meclisten kalkmadan önce 'sübhanekellahümme ve bihamdik eşhedü enlâ ilâhe illâ ente estağfuruke ve etübü ileyk' derse o mecliste yapmış olduğu hataları bağışlanır.
Türkçesi; Allahım! Seni her türlü noksan sıfatlardan tenzih ederim ve hamd ile tespih ederim, Senden başka ilâh olmadığını bildirir, Senden bağışlanmamı diler ve Sana tövbe ederim. Bu söylenen sözler o mecliste işlenen hata ve kusurlara kefarettir.
Hadisten öğrendiklerimiz;
1)Müslümanlar bir araya geldikleri meclislerde ve toplantılarda ellerinden geldiği kadar ve güçleri yettiği nispette lüzumsuz, faydasız sözlerden sakınmalıdırlar.
2)Bir meclisten ve toplantı mahallinden kalkmadan önce son sözlerimiz Allah'a(cc) dua etmek olmalıdır.
3)Duanın en makbulü mes'ur olanıdır. Yani Peygamberimiz'in(sav) öğrettiği ve bizzat kendi okuduğu dualardır.
4)Meclisten kalkmadan önce okunan mes'ur dualar, o mecliste işlenen küçük günah ve hatalara kefarettir.

''Sabaha çıkınca bin defa sübhanallah ve bihamdihi diyen kimse nefsini Allah'tan satın almıştır.'' Hadis-i şerif

''İhtiyacı bulunan bir şeyi teminde zorluğa düşen bir kimse bana çok selâm göndersin. Tahkikan salât ve selâm gam ve kederi izale eder, rızkı bollaştırır ve müşkülleri halletmek için yegâne bir vesiledir.'' Hadis-i şerif

''Kim Benim zikrimle meşgul olur da bu meşguliyet yüzünden Benden birşey istemeye vakit bulamazsa, Ben ona isteyenlere verdiğimden daha fazlasını veririm.'' Hadis-i kudsi

''Kulum Beni kendi nefsinde anarsa, Ben de onu kendi nefsimde(zatımda) anarım. Bir topluluk içinde anarsa, Ben de onun topluluğundan daha hayırlı bir topluluk içinde anarım. O Bana bir karış yaklaşırsa, Ben ona bir arşın yaklaşırım. O Bana bir arşın yaklaşırsa, Ben ona bir kulaç yaklaşırım. O Benim yoluma girerse, Ben ona süratle icabet ederim. Beni andığı dudakları Benimle hareket ettiği sürece Ben kulumla beraberim. Ademoğlu kendisini Allah'ın azabından kurtaracak zikirden üstün bir amel işlememiştir:'' Hadis-i kudsi

''Cenâb-ı Hak buyurmuştur ki; Bir kul Beni zikretmekten dolayı kendi ihtiyacını istemeye fırsat bulamazsa, Ben ona ihtiyacını istemeden evvel in'am ve ihsan ederim. Zikir, farz olmayan (nafile) oruçtan efdaldir.'' Hadis-i şerif

''Bir kimse Cenâb-ı Hakkı zikreder de haşyetullahtan dolayı gözyaşları yere dökülünceye kadar ağlarsa, Allah ona kıyamet gününde azap etmez.'' Hadis-i şerif

''Şeytan ademoğlunun kalbine nüfuz eder, fakat kul kalbiyle Cenâb-ı Hakkı zikredince ümitsiz olarak geri çekilir. Kul Allah'ı unutur unutmaz hemen kalbini istila ederek vesvese vermeye başlar.'' Hadis-i şerif

''Cenâb-ı Hakkın sonsuz nimetlerini, ayet-i celilesini ve ahiret ahvalini tefekkür gibi ibadet olamaz. Kalplerinizi murakebeye alıştırın.'' Hadis-i şerif

''Muhakkak ki her şeyin bir cilâsı vardır, kalbin cilâsı Allah'ı zikretmektir. Azaptan necat için zikrullah gibi bir şey olamaz ,velevki kılıcın kırılıncaya kadar Allah yolunda muhabere edesin.'' Hadis-i şerif
Yani; Böyle çetin bir muhabere ancak zikirden efdal olabilir ,denmek istenmiştir.

''Bütün ameller Allah rızası uğrunda cihada nispetle, büyük denizlerin yanında bir damla su gibi kalır. Allah yolunda cihatta dahil olmak üzere bütün ameller emr-i maruf ve nehy-i münkere nispetle yine bir damla gibidir.'' Hadis-i şerif

''Dünyaya geldiğim pazartesi gecesi Allah yedi kat göklerde sayısını kendisi bilecek sayıda melekler yarattı, bu melekler kıyamete kadar tespih ve tehlil ile meşgûl olurlar, bunların sevabı bana salât getirenlere verilir.'' Hadis-i şerif

Hz.Abdurrahman bin Avf(ra) anlatıyor; Resûlullah(sav) odasına doğru gitti ve içeri girer girmez kıbleye dönüp secdeye vardı. Secdeyi o kadar uzattı ki Allah'ın kendisinin secdede ruhunu kabz ettiğini zannettim. Hemen yanına yaklaşıp oturdum. Başını kaldırdı, kimsin? dedi. Ya Resûlallah! Öyle bir secde yaptınız ki Allah'ın secdede ruhunuzu kabzetmiş olmasından korktum, dedim. Buyurdular ki, Cebrail(as) bana geldi, Allah'ın şöyle buyurduğunu haber verdi, 'kim sana salât-ü selâm getirirse, Ben ona rahmet ederim.' Bunun üzerine ben de Allah'a şükür olarak secde ettim.'' Hadis-i şerif

Hz.Ebul Mevabib(ks) anlatıyor; Resûl-ü Ekrem'i rüyamda gördüm. Bana şöyle dedi; Sen yüz bin kişiye şefaat edeceksin. Ya Resûlallah! Ben buna nasıl hak kazandım? Efendimiz(sav) cevaben; Bana okuduğun salavatın sevabını bana hibe ettiğin için, buyurdu.

''Hz.Cebrail(as) bana gelerek, Ya Muhammed! Ümmetinden sana bir salavat getirene on salavat, bir selâm getirene de on selâm getirmeme razı olmaz mısın? dedi. İşte neşeli olmamın sebebi budur.'' Hadis-i şerif

''Benim üzerime bir salât getirene melekler on kere istiğfar ederler. Binaenaleyh isteyen salavatını çoğaltsın, isteyen azaltsın ve yine buyurdu; Ümmetimden üzerime salât getirene on sevap yazılır ve on günahı mahvolur(affolur,silinir).'' Hadis-i şerif

''Her kim herhangi bir kitapta benim üzerime salavat-ı şerifeyi kitaba yazarsa, ismim orada kaldığı müddetçe melekler o kul için istiğfar ederler.'' Hadis-i şerif

''Ümmetimden bir kimse var ki sırat köprüsünün üzerinde yürürken bazen ayakta yürür, bazen ayağı sürçüp düşer, bazen sürünerek yürür, bazen emekliyerek yürür. Derken (onun vaktiyle) bana okuduğu salât ve selâmı yanına gelerek elinden tutar ve onu sırat köprüsünden geçirinceye kadar ona refakat eder.'' Hadis-i şerif

''Ümmetimden bir zat mizan başındayken tartıda sevabı hafif vaziyette bulunduğu sırada birdenbire aziz ve celil olan Allah tarafından yanına bir kağıt parçası gelir. O zat  onu açınca görür ki, içinde bana okuduğu salât-ü selâm vardır. İşte bu salât ve selâmla onun mizandaki sevabı ağır gelir ve (böylece) cennete gider.'' Hadis-i şerif