12 Ekim 2013 Cumartesi

CEMAAT, NİKÂH, İLİM

''Birlik ve beraberlikten (cemaatten) ayrılmayın. Kurdun sürüden ayrılan koyunu kaptığı gibi şeytan da birlikten ayrılan insanı kapar, vesveseye atar. Allah'ın lütuf ve ihsanı birlikte olanların üzerinedir. Ayrılıp dağılanlara değil!'' Hadis-i şerif

''Büyüklere saygı göstermeyen, küçüklere sevgi beslemeyen bizden değildir.'' Hadis-i şerif
Not: ''Bizden değildir'' kelimesini iyi anlamak gerekir. Bu ve başka hadislerde 'bizden değildir' beyanına muhaddisler şöyle açıklama getiriyorlar; ''Bizim İslâmi prensiplerimiz, düsturlarımızdan değildir''. O kişiler 'bizden, İslâm'dan değildir demek yanlış anlayıştır. 

''Ey Ebu Zer! Gemini yenile, çünkü deniz derin ve tehlikelidir. Azığını tam tekmil al, çünkü yolculuk uzaktır. Yükünü de hafiflet, çünkü dağlar arasındaki yol sarp ve meşakkatlidir. Amelini halis kıl(ihlaslı), sadece Allah için yap, çünkü iyiyi kötüden ayırt eden Allah Basir'dir (herşeyi çok iyi görür), Âlim'dir (herşeyi hakkıyla bilir).
Hadisten anladıklarımız:
Hadiste geçen gemiden maksat, insanın kalbi ve imanıdır. Deniz ise dünyadır. Dünya muhabbeti günah-ı kebâirdendir. Onun içindir ki, dünya muhabbeti gemi mesabesinde olan kalbin içine girerse mazallah geminin batmasına sebep olma tehlikesi söz konusudur. Azık ise ahiret azığıdır ki bu hususta Kur'an buyurur; ''Azıklanınız ve biliniz ki azığın en hayırlısı takvadır, haramlardan korunmaktır. Öyleyse Bana karşı gelmekten korunun ey akıl sahipleri.'' Bakara Sûresi(197)  Kur'an'ın da ifadesiyle en hayırlı azık takva olmakla beraber Allah'ın(cc) rızasını içeren, sevap verileceği bildirilen her ibadet-i taat azık cümlesindendir. Ameli halis kıl denmesi ise bilinen bir gerçektir ki, ameller ancak hâlis yani ihlâslı, sırf Hak rızası için olursa kabul görecektir. Onun içindir ki Efendimin(sav) bu ciddi hususa da işaret etmiş ve 'Allah(cc) Âlim'dir, Basir'dir, her şeyi hakkıyla bilir ve görür' diyerek meselenin ciddiyetini vurgulamıştır.

''Kişiye ilim olarak Allah'tan korkması, cehâlet olarak kendini beğenmesi yeter.'' Hadis-i şerif

''Günahların öylesi vardır ki ne namaz, ne oruç, ne hac, ne umre kefâret olur. Ona ancak geçim sıkıntıları kefâret olur.'' Hadis-i şerif

''Kim cemaatten ayrılırsa cahiliye ölümü ile ölmüş olur.'' Hadis-i şerif

''Allah rızasından başka birşey için ilim(öğrenmek) isteyen veya ilimle Allah rızasından başkasını dileyen kimse kendisine ateşten oturacak bir yer edinsin.'' Hadis-i şerif
Açıklama:
Hadiste geçen ilim ilm-i ilâhi olup, marifetullah Allah'ı(cc) bilme ve  din-i İslâm hakkında ilim öğrenmedir ki, bu ilmin yalnız Allah(cc) rızası için öğrenilmesi gerektiği, başka maksatlarla öğrenilirse ve öğrenilen bu mukaddes ilim ile dünya menfaati, şöhret vs gibi şeylerin peşine düşülürse, bu kimsenin ilmi ile kendisine cehennemden yer hazırlamış olduğu vurgulanmaktadır.

''Evlenmeye güç yetiremeyenler Allah kendisini  fazl-ı kereminden zenginletinceye kadar iffetlerini korusunlar.'' Nûr Sûresi(33)

''Nikâh benim sünnetimdir. Kim benim sünnetimle amel etmezse bizden değildir. Evleniniz, çünkü ben (kıyamet gününde) diğer ümmetlere karşı sizin çokluğunuzla övüneceğim. Kimin evlenmeye gücü yeterse evlensin, evlenme gücü bulunmayan da oruca devam etsin. Çünkü oruç onun için harama karşı bir kalkandır.'' Hadis-i şerif


''Ey gençler topluluğu! Sizden kimin evlilik yükümlülüklerine gücü yeterse evlensin, çünkü evlilik gözü ve ırzı harama karşı daha fazla koruyucudur. Kimin evlenmeye gücü yetmezse oruca devam etsin, çünkü oruç onun için bir kalkandır.'' Hadis-i şerif

Evlilik hususunda bazı hükümler:
1. Evlenmediği takdirde zinaya düşeceği kesin olan kimsenin evlenmesi farzdır. Ancak bunun için erkeğin mehri verecek ve eşinin geçimini sağlayacak güce sahip olması şarttır.
2. Evlenmezse zinaya düşme tehlikesi bulunan kimsenin mehir ve günün şartlarına göre nafakayı sağlayacak durumda ise evlenmesi vaciptir.
3. Evlenmediği takdirde zinaya düşme tehlikesi yoksa veya ailesinin nafakasını temine gücü yetmiyorsa evlenmemesinde bir beis yoktur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder