9 Aralık 2012 Pazar

İSLÂM BÜYÜKLERİNİN NAMAZI

Hz.Ömer'i(ra) bir Mecûsi yaralamıştı. Devamlı kan kaybediyordu. Bir müddet sonra kendinden geçti ve bayıldı. Bu bir ölüm baygınlığı idi. Fakat namaz vakitleri girdiğinde kulağına eğilip, ''Namaz Ya Ömer!'' dediklerinde, Hz.Ömer(ra) hayret verici bir irade ile ayılıyor ve haliyle namazını eda ederek ''Namazı olmayanın İslâmiyeti yoktur'' ifadesini tekrarlıyor, sonra yine kendinden geçip bayılıyordu.

Hz.Ali(ra) namaza durduğunda beti benzi sararır, kendi vücûdu dahil herşeyden sıyrılırdı. Bir muharebede ayağına batan oku kendi arzusu üzerine namaz esnasında çıkardıklarında, bunun farkına dahi varmamıştı. 

O'na(ra) ''Ey müminlerin emiri! Namaz vakti gelince niçin yüzünüzün rengi değişiyor ve titremeye başlıyorsunuz?'' dendiğinde buyurdu ki; ''Yerin göğün kaldıramadığı, dağların bile taşımaktan âciz kaldığı bir emâneti edâ etme zamanı gelmiştir. Onu kusursuz olarak yapabilecek miyim, yapamayacak mıyım bilmiyorum.''

Hak dostlarından Zeynel Abidin Hazretlerinin evinde yangın çıkmıştı. O esnada namazda olan Zeynel Abidin'in(ra) bundan haberi olmamıştı. Selâm verince durumu kendisine bildirenler şöyle demişlerdi; ''Evin yandığı halde sana bunu fark ettirmeyen şey nedir?'' ''İnsanları bekleyen ahiret yangını bana dünyadaki bu küçük yangını hissettirmedi.''

Büyük ehlûllahın ve salihlerin namazda kazandıkları seviyelerine ulaşmak mümkün değilse de, gönüllerimizin istidat ve kabiliyeti nispetinde samimiyet ve gayret göstermelidir. 

Şeytan, 'böyle gafletle namaz kılmaktansa hiç kılma daha iyidir' diye vesvese vererek, insanı tehlikeden tehlikeye sürükler. Dolayısıyla böyle bir düşünce helâk sebebidir. Dikkatli olup şeytanın tuzağına düşmekten itina etmelidir. 

Allah'ın(cc) rahmetinden daima ümitvâr olup, namaz kılmaya devam etmelidir. Ömrümüzde bir defa olsun dünyadan sıyrılarak anlatılanların namazı gibi bir namaz kılabilirsek, inşallah Allah'a(cc) arz etmeye yüzümüz olur. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder