27 Mayıs 2014 Salı

MENKIBE


Cennetliklere komşu yapan 'Kazaya Rıza'

İnsan bazen ekonomik darlıklara, ailevi zorluklara, sıhhi rahatsızlıklara maruz kalabilir. İşte bu zorluk ve darlıkların yaşandığı devrelere 'kazaya rıza devri' denir ki, hayatımızdaki gerçek imtihanlar da bu zorluklarla dolu devrelerde söz konusu oluyor. 

Sıkıntı ve musibetlere maruz insan Rabbin rızasını kazanmayla yüz yüzedir ve bir fırsattır. Hz.Musa(as) Tur'daki münacatında der ki; Rabbim sen kullarından ne zaman razı olursun bildir de ben de kullarına onu bildireyim, hal ve hareketlerini rızanı kazanacak şekilde düzeltsinler. 

Şöyle cevap gelir Rabbimizden; Kullarıma söyle, onlar benden ne zaman razı olurlarsa ben de onlardan o zaman razı olurum, yani haklarındaki takdirime ne zaman itiraz etmeyip rıza ile karşılarlarsa işte ben de o zaman onları red etmeyip rıza ile karşılarım.

Demek ki Rabbimizin bizim hakkımızdaki takdirine biz ne ölçüde razı olursak Rabbimiz de bizden o ölçüde razı olur. Öyleyse bizler kul olarak maruz kaldığımız darlık ve zorlukları birer imtihan olarak yorumlar, sabır içinde şükürle karşılar, şikayetçi durumuna düşmemiş olursak; Rabbimizin rızasını kazanma fırsatını kaçırmamış oluruz. 

Hz.Ömer(ra) bu hususta şöyle der; İster bolluk ister darlık zamanında olsun Rabbimin takdiri ne ise ona gönülden razı olurum. Bolluk verince şükredip de darlık verince şikayetçi kul olma durumuna düşmekten Allah'a(cc) sığınırım. 

İmam-ı Gazali bu hususta şöyle bir menkıbe anlatır; bir Hak dostu çekildiği mağarada ibadetle meşgul olur. Bir gece rüyasında cennetteki komşusunun o çevrede koyun otlatan bir çoban olduğunu görür. Merak edip çobanı bulur ve dağ başında yanında üç gün kalır. 

Çobanda dikkat çekecek üstün bir hal göremez. Çobana sorar; üç gündür seni inceledim, fakat farklı özel bir halini göremedim. Acaba göremediğim özel bir halin mi var? Çoban şöyle cevap verir; Benim öyle özel büyük bir halim, amelim yok. Sadece küçük bir halim var, diyerek o halini şöyle anlatır; ben bollukta nasıl şükrediyorsam darlıkta da öyle sabır içinde şükrederim. Rabbim bana neyi layık görürse ona teslim olurum. Hakkımda böylesi hayırlıdır derim. 

Bunu duyan Hak dostu; sen bu haline küçük mü diyorsun? Bu hale kazaya rıza hali derler, sahibini cennetliklere komşu edendir bu makam. Şimdi anladım Rabbimin seni cennetliklere komşu olmaya neden layık gördüğünü, der. 

Kader konusunda alimler şu görüştedir; kaderi iki ana temele ayırarak; bir, insanın iradesi dışında cereyan eden durum, bir de insanın iradesiyle ilgili durum. İnsan iradesiyle yaptıklarının karşılığını görecektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder