31 Ekim 2011 Pazartesi

KAFİR, MÜNAFIK, MÜRTED VE ŞEYTANA AİT SIFATLAR

               Hased, kibir, kin, isyan gibi hayra engel olup, şerre sebep olan şeytani vasıflar diyebileceğimiz bazı sıfatlar, iblisten zuhur etmiştir ve Cenab-ı Hakkın rahmetinden kovulup, gazabına uğramaya sebep olan sıfatlardır. Şeytanın, taşıdığı bu kötü vasıflar sebebiyle Allah'ın(cc) rahmetinden kovulması, ferasetle olaylara bakan insana büyük ders vermektedir. O iblisin de imanı vardı, itikatı tamdı. İlmi, ibadeti belki biz müminlerden fazlaydı. Ancak hiçbiri fayda etmedi. Hasedi, kibri sebebiyle maneviyatına ait herşey akim kaldı. Adeta alayı illiyyeden, esfeli safiline yuvarlandı.

26 Ekim 2011 Çarşamba

MUHABBETULLAH

            ''İman edenlerin Allah'a karşı sevgileri ise herşeyden daha sağlam ve kuvvetlidir.'' Bakara Suresi(165) 

24 Ekim 2011 Pazartesi

ZÜHD

1. Dünyevi hazları terk edip, cismani(helal olmayan) meyillere karşı koymak.
2. Dünya lezzetlerine karşı alakasız kalıp, kıymet vermemek. Davranışlarında takvayı esas tutup, şer-i hükümlerden taviz vermemek.

20 Ekim 2011 Perşembe

DÜNYA

            Dünya, içinde bulunduğumuz alemin adı olmakla beraber farklı anlamlara da gelir. ''Bilin ki, dünya hayatı ancak bir oyun ve eğlenceden başka birşey değildir. Allah'ın azabından korkanlar için elbette ahiret yurdu daha hayırlıdır. Dünya hayatının faniliğine hala akıl erdiremiyor musunuz?'' En'am Suresi(32)

18 Ekim 2011 Salı

İNSAN-I KAMİL

            İnsan vücudu, kalbin süslü ve değerli bir örtüsüdür. İnsan kalbi, Allah-ü Teala Hazretlerinin sevgisinin yeri ve marifetullah hazinesinin merkezidir. Böyle olunca bu, cihanın özü hatta, özünün özüdür. Rabbini bilen, marifetullah, muhabbetullah deryasına dalan o insanın kalbi, Allah'ın(cc) beyti olmuştur.

11 Ekim 2011 Salı

MARİFETULLAH

MARİFETULLAH EHLİ OLMANIN BEŞ YOLU;
1. Sıfat ve esma-i ilahi ile,
2. Resulullah'ı(sav) tanımakla,
3. Kur'an-ı Kerim'i tanımakla,
4. Tefekkürle,
5. Vicdanla, bu da Allah-u alem akıl, nakil ve vicdanın birleşerek müzakeresi ile olur. 

10 Ekim 2011 Pazartesi

SEYR-İ SÜLUK VE NEFSİN MAKAMLARI



            Süluk kelimesi birçok anlamlar ifade etmekle beraber, tasavvufi anlamda seyr-i süluk bir yola girme, bir kimseyi veya bir yönü takip etmedir. Bir düşünce ve bir sisteme bağlanma anlamındaki süluk sözcüğünden mürekkep olan seyr-i süluk ifadesi, belli bir usul dairesinde hayvani ve cismani arzulardan uzaklaşıp, kalb ve ruhun hayat çizgisinde gönül ayağı ile Allah'a(cc) yürümenin ve O'na(cc) vasıl olma yollarını araştırmanın ve böyle bir vuslata erebilmek için mesavi-i ahlakta diyebileceğimiz fena huylardan uzaklaşmanın ve Kur'ani ahlakla ittisaf etmenin ünvanı olarak değerlendirilmesidir. 

7 Ekim 2011 Cuma

HASED VE HIRS

                 Hased, çok kötü bir vasıf olup, ilk şeytandan zuhur etmiştir. Şeytanın cennetten tard olmasına sebep olan hased,çok tehlikeli bir hastalıktır.

6 Ekim 2011 Perşembe

RİYA

            Riya; büyük bir hastalıktır, tedavisi vaciptir. Tam manası ile iyileşmez. Çünkü; öyle bir hastalıktır ki, insanın kalbinin mizacı ile karışmış ve kalbinde kuvvet bulmuştur. Çok zor tedavi olur.

5 Ekim 2011 Çarşamba

TEHECCÜD

             Gecenin siyah zülüfleri arasında gözyaşları ve teheccüd; gözyaşı, ihlas ve samimiyet sahibi, bağrı yanık, ciğeri dağlanan insanlar için bir boşalma ameliyesidir. O, dünyada dayanılmaz hale gelen aşk-ı ilahi ateşinin ızdırabını bir nebze dindirirken, ahirette cehennemin alevlerini söndürecek tek iksir de olacaktır.

İRADE-MÜRİD VE MURAD-MÜRŞİD

            İsteme, dileme, arzu ve isteklerin gerçekleşip ortaya konması yeteneği veya iki şeyden birini tercih etme manalarına gelen irade; hayatını kalb ve ruh seviyesinde yaşatanlarca nefsin isteklerini aşma, bedenin arzularına baş kaldırma, Hakk'ın rızasını ve hoşnutluğunu kendi istek ve dileklerine tercih ederek, kendine rağmen her yerde ve her durumda O'nda(cc) ve O'nun(cc) muradında fani olma şeklinde anlaşılmış ve tarif edilmiştir. 

4 Ekim 2011 Salı

ZİKİR

                      Zikir; anmak, hatırlamak, yadetmek manalarına gelir. Zikir; 'zikrullah' tanımıyla baktığımızda  Allah'ı(cc) anma, yadetme, hatırlama anlamındadır. Zikrullah kelimesi pek çok nev-i zikri içine alır.   Kur'an okumak, namaz, Allah'ın(cc) zat ismi ve diğer esma ve sıfatları ile zikretmek, ilm-i ilahi tahsili, tefekkür kanalı ile Allah'ın(cc), azamet ve ceberutunu, sanat-ı ilahiyeyi temaşa  bir zikrullahtır.

İDEAL İNSAN

                                                                                               
                    İdeal insan, başkasının derdi ile dertlenendir. Allah Resulü'nün(sav) hali böyle idi. Birgün mübarek başını yere koymuş, alnı secdede ağlıyor, ağlıyor ve 'ümmetim, ümmetim', diyordu. Derken Cebrail(as) geliyor ve ''Allah'ın(cc) selamı var Ya Resulallah!'' diyor, neden ağladığını soruyordu. Cenab-ı Mevla pekala, Resulünün neden ağladığını biliyordu.

3 Ekim 2011 Pazartesi

İRŞAD

                                              
EMR-İ BİL MARUF, NEHY-İ ANİL MÜNKER
                  İrşad, ilk insan ve ilk peygamber olan Hz.Adem'le(as) başlamıştır. Bu yol Hz.Adem'le(as) açılmış, ardından nice peygamberler takip etmiştir. Zira insanlığın nebilere ihtiyacı vardır. Gönderilen her peygamber o günün ve devrin şartlarına göre emr-i bil maruf, nehy-i anil münkerde bulunmuşlardır.